"Sevgili Jale Abla, ben 21 yaşında özel bir şirkette çalışan bir genç kızım. Şu anda nişanlıyım. Fakat çok mutsuzum. 2 yıl bir ilişki yaşadım ve sevdiğim gençten ayrılalı 1.5 yıl oldu. İkimiz de birbirimizi çok sevdik. Ancak aramızdaki uzun yollar ayrılmamıza sebep oldu. Ayrılmayı isteyen bendim. Çünkü bazen uzun süre aramıyordu. Başka biri var sanıyordum. Ama yanılmışım ve gerçekten arayamamasının nedenleri varmış. Ayrıldıktan 3-4 ay sonra şu an nişanlım olan kişiyi tanıdım ve 3 ay sonra nişanlandım. Çok acele karar vermemin acısını şimdi çekiyorum. Ailesiyle çok sorunlar yaşadık. Defalarca yüzüğü atmak istedim. İlk sevdiğim kişi, ben evlenirsem düğün hediyesi olarak canını vereceğini söylüyor. Nişanlım ise eğer ayrılırbam kendini öldüreceğinden bahsediyor. Çok çaresizim, ne yapacağımı bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey, her şeyden çok soğumuş olmam. Evlenmek istemiyorum. Bunu ona kaç defa anlatmak istesem de anlamadı. Düğüne çok az kaldı ama ben mutsuzum. Benim yüzümden kimsenin canına kıymasını istemiyorum. Gerçekten bu sorumluluk çok zor. Bu saatten sonra ne yapabilirim? Saygılarımı sunar, sağlıklı ve mutlu günler dilerim." Rumuz: Çaresiz Sevgili kızım, bu kadar bunalmış olman çok normal. Senin kafanı iyice karıştırmışlar. Sen de artık sağlıklı düşünemiyorsun. Ailende büyüklerin yok mu? Onlara yaşadığın durumu anlat. Seni şu an en iyi onlar anlar. Evlenmek istemiyorsan, sakın başkasını mutlu etmek adına bu evlliğe adım atma! Çünkü tek taraflı mutluluk olmaz. Senin şimdi yalnız kalıp biraz kafanı dinlemeye ihtiyacın var. Üzülme ve sıkılma. Her şeyi sana zaman gösterir. Hayatındaki 2 erkek, bu seni üzen ve bunaltan tehditlerinde ne kadar ciddidir bilemem ama sen yine de istemediğin bir evliliğe sakın "Evet" deme kızım.