Ülkemizin turizm başkenti Antalya, geçen perşembe akşamı turizmin en önemli isimlerinin bir araya geldiği bir galaya evsahipliği yaptı.
Kamu ve özel sektörün seçkin isimlerinin hazır bulunduğu etkinlikte, Antalya Valisi ve Antalya Belediye Başkanı'nın yanısıra Turizm ve Kültür Bakanlığı yapmış eski Bakanlar ve şimdiki Bakanımız Ertuğrul Günay da vardı.
Ne için toplanılmıştı? Kısaca adı AKTOB olan, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin dergisi Resort tarafından düzenlenen '10 Milyona Doğru Antalya Hedefiyle' konulu gala gecesi için.
Kokteyl öncesi basından bir kaç arkadaşla eski Bakanlarla kaldığımız Lara'daki otel Delphin Diva'nın lobisindeki ihtişamlı koltuklarda oturduk. Parantez açıyorum; Antalya'daki bu 5 yıldızlı otellerin çoğunun iç dekorasyonu yazlık bir tesis için fazlaca ağır. Oymalı, kakmalı mobilyalar, püsküllü kadife koltuklar, ağır halılar... Üstüme üstüme geliyor, 40 derecenin üstündeki sıcaklıkta hiç çekilmiyor. Parantezi kapatıyorum.
Eski Bakanlardan, Bülent Akarcalı, Ahmet Tan, İrfan Gürpınar, Abdülkadir Ateş ve turizmde ilk kadın Bakan Işılay Saygın ile sohbet ettik. Bir ara konuşmalar, Bakanlar ve şimdiki bürokratlar arasında tatlı bir hararete bürünerek 'şu yasa benim dönemimde hazırlanmıştı, şu program benim zamanımda başlatılmıştı...' gibi hatırlatmalara döndü. Hatta bazı eski Bakanlar yeni bürokratlara 'şu projeyi şu şekilde geliştirin' gibi önerilerde de bulundu. Bence güzel bir tabloydu. Eskiler deneyimlerini yenilerle paylaşıyor.


Gecede bir konuşma yapan AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, sektör hedefleri için çalışırken, kimi zaman haksız eleştirilere uğradıklarını söyledi. Turizmin, çevreyle ilişkisinin göstermelik olmadığını belirten Çorabatır, "Çevreye, sürdürülebilir turizmin gereğine inanarak bakıyoruz. Büyük hedeflere çevreyi yok ederek ulaşamayacağımızı da biliyoruz" dedi. Zaten hangi turizmcinin ya da hangi insanın çevreyi yok etmek gibi bir hedefi olabilir ki?


Tabi gecede TBMM Adalet Komisyonu'nda bir gün önce görüşülen TCK'nın 154. maddesinde yer alan, kamu arazilerini işgal edenlerin cezalandırılmasına ilişkin hükmün değiştirilmesiyle ilgili tartışmalar da değerlendirildi.
TÜROFED Başkanı Ahmet Barut da, TCK'nın 154. maddesinin değiştirilmesinin turizmcilerin isteği olduğunu bildirdi. Barut, ''Sahile şemsiye ve şezlong koyan tesis sahiplerini hapis cezasından kurtarmak için böyle bir değişiklik isteniyordu. Yasada değişiklik olmasaydı, sahildeki tüm işletme sahiplerinin, ikinci konut sahiplerinin hapse girmesi söz konusuydu" dedi.
Barut, yasa değişikliğinin, iktidar ve muhalefet partilerinin ve Antalya milletvekillerinin ortak önerisiyle verildiğini söyledi. Aynı konuda Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, "Turizm işletmecilerinin deniz kıyısını, hapis kaygısı olmadan ama herkesin hakkına da saygı göstererekkullanmaları konusunda yapılan bir yasal düzenlemeye, konuyu yakından bilmeyen bazı arkadaşlarımız parlamentoda gereksiz ve aşırı tepki göstermişler" dedi.


Günay, Türk turizminin geldiği noktayı eski Bakanların emeklerine, iyi niyetlerine ve çalışkanlıklarına borçlu olduğunu kaydetti. Bu anlamda gecede herkesin dayanışma içinde olması gözden kaçmadı. Bu dayanışmada sadece eski Bakanlar ve bürokratlar yer almıyordu; önemli turizm yatırımcıları da hazır bulundular. Calista'dan Adam&Eve'e, IC'den Gloria'ya büyük otellerin patronları galada yoğun sohbetlerin içine girmişlerdi.
Kısacası, sektörün tüm aktörleri bir araya toplanmışlardı. Türkiye'nin gelişmesinde önemli role sahip kahraman emekçiler olarak...