Başbakan Erdoğan, salı günkü grup konuşmasında uzun uzun Milli Takımımız'ın başarısından söz etti.
El hak o başarı, milletimizin bütün fertleri tarafından gururla karşılandı ve alkışlandı.
Fakat Başbakan oradan kalktı, başka bir başarıya geçti.
Türkiye'nin AKP döneminde gerçekleştirdiği büyük ekonomik başarıya geldi.


Ortada bir ekonomik başarı var elbette ama sanıyorum, "küresel sermaye"nin başarısıdır bu.
Vatandaşa bakınca bir başarı görünmüyor nedense.
Bütün gazetelerde yer alan taze bir habere göre; Türk bankaları gayrimenkul zengini haline gelmişlerdi.
Fabrikalar, evler, arsalar, araziler, kredileri geri ödenemeyen ipotekler sebebiyle bankalara geçmişti. Hiç kimse de satın alamadığı için bankaların elinde birikmeye devam ediyordu. Bankaların elinde satılık kümes bile vardı.
Bunlara, sıfır faiz kredilerle alınmış, fakat borçları ödenemediği için el konulmuş gıcır gıcır otomobilleri de ekleyebilirsiniz.
Geri alınan otomobiller parklarda çürümeye terk edilmişti.
2002-2007 yılları arasında millet de devlet de borca battı!


Ekonominin çok iyi gittiği iddia edilen bir memlekette halk için ne önem taşır?
Enflasyon oranı, hayat pahalılığı ve kazanç imkanlarının giderek daralması önem taşır.
Merkez Bankası bile teslim oldu, "Enflasyonda başaramadık" dedi oysa.
Enflasyon çift haneli seviyeye geldi.
Burada da bir yanılsama var aslında.
Birincisi şu:
Enflasyon için genel bir rakam veriliyor ama gerçek enflasyon ve "hayat pahalılığı" açıklanmıyor.
Ne demek istediğimi bir örnekle anlatayım:


Ekmekler 250 grama kadar düşmüştü, biliyorsunuz.
40 kuruştan satılıyordu.
2 gün önce evime giderken 1 ekmek aldım.
Bakkala 50 kuruş uzattım.
Ne dedi biliyor musunuz?
"Ekmek 85 kuruş oldu!"
"Bu kadar zam nasıl olur?" dediğimde de, "Bu ekmek 350 gram oldu" dedi.
40 kuruş nerede, 85 kuruş nerede?
Bu milletin temel gıdasına bu kadar zam olabiliyorsa, gerçek enflasyon nedir?


Bir de çalışanın, emeklinin, beyaz yakalının kazançlarına, gördükleri küçük ücret zamlarına bakarsanız, iyi yetişmiş bir profesörün bile devlette 2 bin 700 liraya çalıştığına bakarsanız, ekonominin ne halde olduğunu anlarsınız.
Türkiye'yi esir alan "finans merkezlerinin" ekonomisi iyi belki ama milletin ekonomisi sürünüyor.
Bitmedi. Elektriğe de yüzde 21 geçirdiler. Hayırlara vesile olsun diye.