'Doktorlar' dizisi Pazartesi akşamı sezon finali yaptı. Ancak son birkaç bölümdür sürdürdükleri korkunç hatayı düzeltmeden seyirciye veda ettiler.
Düşünün ki; dizinin ismi 'Doktorlar' yani tamamen tıp adamlarının ve bilimsel gerçeklerin ele alındığı bir yapım... Ama bunu söylemek için bin şahit ister. Daha ziyade hastane aşklarının anlatıldığı dizide; yapılan hata ise gerçekten utanılması gereken bir durum. Size durumu kısaca özetliyeyim:
Beyin cerrahı Doktor Levent, uzun bir süredir asistan Ela ile birlikte. Bir ayrılıp bir barışan çift, sezon finalinden bir bölüm önce ayrıldı. Ela ayrılmak istediği Levent'e bunun nedenini açıklamadı. Oysaki Ela'nın ciddi bir hastalığı vardı. Ve yıllardır tıp okuyan Ela, bu hastalık yüzünden çocuk doğuramayacağına emin olduğu için Levent'ten ayrılmak istedi. Şimdi gelelim o büyük hataya...
Ela kendi hastalığını şöyle açıkladı; "İnfertelite... Laparoskopik yöntemle yapılan girişim sonucunda rahmimde çikolata kistine rastlandı. Endometriozis hastalığım var. Tüplerim de tıkalı olduğu için benim çocuk sahibi olmam imkansız. Yani ben kısırım." Acaba bunu izleyen kaç kadın geceyi uykusuz geçirdi? çünkü endometriozis diye adlandırılan hastalık;
her 5 kadından birinde görülüyor. Tüplerin tıkalı olması ise
normal yollarla çocuk sahibi olma ihtimalini sıfıra indiriyor. Ancak iki durumda da çocuk sahibi olmak
imkansız değil! Nasıl mı? Adı üstünde tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak mümkün! Üstelik Ela yaşındaki bir kadının çocuk sahibi olması çok da olası... Levent, durumu öğrenince müstakbel eşini teselli etmek için 'tüp bebek tedavisi'ne başlamayı öneriyor. Ancak Ela yine milyonlarca kadını hayal kırıklığına sürükleyecek bir cümle kuruyor; "Tüp bebek tedavisi çok zahmetli ve yıpratıcı bir süreç. Üstelik çocuk sahibi olamama ihtimalimiz de çok yüksek!"
Şimdi bu durumu niye bu kadar ciddiye aldığımı düşünebilirsiniz. Ancak bütün doktorlar çocuk sahibi olmaya çalışan çiftleri aynı konuda uyarıyor; "Tüp bebek tedavisi sürecinde moral çok önemli." Dolayısıyla böyle bir konuyu izleyen birçok hasta olumsuz yönde etkileniyor. Hemen hepsinin içinden ister istemez, "Ya Ela haklıysa, ya gerçekten çocuk sahibi olmamız imkansızsa şüphesi" geçiyor.
Bizim gibi Oktay Kaynarca'nın oynadığı Çakır'ın ardından mevlüt okutulduğu, Didem Taslan'ın 'Yenge' denilerek çantalarının taşındığı bir ülkede çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü insanımız pekçok şeyi televizyondan öğreniyor. Hele ki reytinginiz bu kadar yüksekse, bir bilene danışmak şart!