Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Pınar Kepekçi anlattı, ben dinledim: Kene sorunu yeni çıkmadı aslında. KKKA dediğimiz bu hastalık, özellikle de İç Anadolu'da 5 yıl önce gösterdi yüzünü....
Medikal Park Hastanesi'nin uzun koridorlarını yürüyüp odasını buldum. Ne kadar da gençmiş Doktor Bahar. - Hocam sizi tanısam önce... - Kartımı da vereyim titrimi tam yazın. - !!!!! - Biraz uzun diye akılda kalmıyor çünkü. Kartı uzatıyor. Gerçekten uzun sayılır ama afili bir anlatım. "Medikal Park Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Pınar Kepekçi"
Bir bir anlattı - Buyrun Savaş Bey sorularınızı bekliyorum. - Hocam her yerde her kanal ve gazeteye, kene haberleri kene gibi yapıştı. Farklı olarak ne söyleyebiliriz? - Farklı şeyler yok. Ama ne kadar fazla söylense iyidir. Hâlâ basit hatalar yüzünden ölümler bile oluyor çünkü. - Kırım ne Kongo nere, Türkiye nere? - Hikayesi eskidir Kırım Kongo virüsünün. Kırım askerleri Kongo'ya savaşa gitmiş, gelirken getirmiş. Çok telafat vermişler o vakitler. - "Aşı bulundu" diye bir haber vardı geçen gün. Doğru mu üfürük mü? - Şu ana kadar literatür yazmadı bunu. - Şu tokanızı alsam mı? - ????? - Şu kıskaçlı olanı. Bakın elimi sıkıştırdım. Şimdi bu keneyse ben bunu nasıl çıkartayım?
Mikroskop başında... Bahar Hanım tarif ediyor güzel güzel. Ama insana kene yapışsa telaştan bunu yapar mı bilmem. Ben tık diye elimle döver çıkartırım sonra da halimi berbat ederim sanki. Sonrasında laboratuvara gidip, mikroskop başında anlattıkları da şunlardı Bahar Hoca Hanım'ın: "Av hayvanı, yaban hayvanı bile yiyerek hastalığa yakalanabilirsiniz. Ayrıca çiftlik hayvanları ve insanlar da etken virüsü taşıyıcı olabilir.
Hangisi tehlikeli? Kene sorunu yeni çıkmadı aslında. KKKA dediğimiz bu hastalık, özellikle de İç Anadolu'da 5 yıl önce gösterdi yüzünü. O bölgelerimiz kenenin sevdiği bozkır iklimi ile diğer iklim kuşaklarının kesiştiği, bol yaban hayvanı barındıran ve meşelik ormanların yoğun olduğu kırsal alanlarla dolu. 800 kene türünden sadece 30 kadarı hastalık yapıyor. Bunlardan 1-2'si ülkemizde ve dediğim gibi İç Anadolu'da fazla. Mesela İstanbul'da görülen keneler bu cins değil.
'Tahlil şart' Ama onlar da hastalık yapabiliyor. Döküntülü ve ateşli seyreden riketsiyöz ve lyme hastalığı gibi hastalıklar. Hasta olanların kan ve vücut sıvılarına temasla da diğer insanlara hastalık bulaşabiliyor. Sağlık çalışanlarının ağır risk grubunda oluşu bu yüzden. Kene çıkartıldıktan sonra tehlikeli tip olup olmadığını belirlemek için sağlık kuruluşlarına gidilip gerekli tahlillerin yaptırılması şart."