İşadamı Mustafa Koç, "Türkiye'de siyasette ciddi bir akıl tutulması yaşandığını" söyledi.
Yerinde bir saptama fakat eksik.
Akıl tutulması elbette bir metafordur. Yoksa Mustafa Koç da bilir ki "akıl" tutulmaz. Akıl ancak, belirli zaaflar yüzünden "doğru çalışamaz" hale gelebilir veya daha yüksek akıllar tarafından "yönlendirilir".
Sırayla gidecek olursak, siyasette baş rolde bulunan AKP'de bir "iktidar tutulması" yaşanmaktadır.
Bunun bir diğer adı güç zehirlenmesidir. Başbakan Erdoğan'ın Tuzla tersaneleri için kullandığı dile bakınız:
"Doğru tedbirler alın, yoksa canınızı yakarım."
Bu cümle bile "iktidar tutulmasının" şaheser bir kanıtıdır.
AKP'nin iktidar tutulmasının yanında, diğer muhalefet partilerinde ise tipik bir "koltuk" veya "hırs tutulmasından" söz edilebilir.
Bu bağlamda, Türk siyasetinin aktörleri bugün büyük oranda, küresel oyun kurucuların yönlendirmesi altında tam bir "akıl tutulması" içindedir.
***
Gelelim Türk basınına:
Ülkenin en dinamik sektörü olması gereken Türk basını, büyük ölçüde düşünce tutulması ve iktidar tutulması içindedir.
İktidara ve güce yaslanmış olanlar açısından AKP'den başka bir moderatör düşünmek bile kabil değildir.
Onlarla işbirliği içersinde bulunan entellektüel liberaller açısından ise "demokrasi savunması" adı altında yalnızca "AB işbirlikçiliği" ve buna bağlı olarak "TSK düşmanlığı" sadece akıllar değil gözler de bağlamıştır.
AB işbirlikçiliği düpedüz "AB mandacılığı" düzeyine tırmandırılmıştır.
***
Buradaki akıl tutulması şu gerçekliği görememektedir:
Türkler, 2000 yıldır tarih sahnesindedir. Devlet yıkıp devlet kurarak, imparatorluk kurup, dünya savaşları vererek, yenip yenilerek bugünlere gelmiştir.
Türkler, kendi hafızalarına, yüreklerine, tarihsel ve evrensel birikimlerine dayanarak bu kötü günleri aşacaklardır.
Ömrümüz yeterse hepimizin göreceği yakın bir gelecekte, bugünkü aktörlerin hepsi sahneden çekilmiş olacak ve yeni bir küresel güç olarak Türkiye dünyadaki yerini alacaktır.
***
Medya üzerinden bugün TSK'yı yıpratmak, devlet kurumlarını çatıştırmak, Anayasal tecrübeyi zayıflatmak, sivil siyaseti işleyemez hale getirmek "biçiminde" kurulmuş olan küresel oyunda temel hedef, Yeni Türkiye'nin yukarıdaki tarihsel biçimlenişini engellemeye yöneliktir sadece!