Pap Smear testinin ana amacı, tüm kadın kanserleri arasında en önde gelenlerden olan rahim ağzı (serviks) kanserinin tespit edilmesidir. Rahim ağzı kanserleri erken teşhis edildiğinde, hem tedavisi çok daha kolay yapılabilir hem de iyileşme şansı çok daha yüksek olur. Hücreler jinekolojik muayene sırasında serviksten (rahim ağzı) yumuşak bir fırça yardımıyla alınır ve incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir. Pap smear testi, acısız bir tarama testidir. Bu test, aynı zamanda enfeksiyon varlığını ve ileride kansere dönüşebilecek normal dışı hücreleri de saptayabilir. Tarama testleri, hastalık bulguları taşımayan normal insanlarda yapılan tetkiklerdir. Bu nedenle pap smear testi tanı koydurmaz ve kanser bulguları olan kişilerde kanser olmadığını belirtmez. Bu testin pozitif yani anormal çıkması, bir problem olduğunu ve tanıya yönelik ileri testler yapılması gerektiğini işaret eder. Pap smear testi, ilk kez 1930'lu yıllarda Yunanlı doktor George Papanicolaou tarafından tanımlandığı için onun ismine ithafen pap smear ya da PAP testi olarak da adlandırılır.