Hangimiz büyükşehirde yaşayıp da
trafikten şikayetçi değiliz? Ya da
kirli havadan? Ya da
gürültüden? Eğer
yoga ve
meditasyon gibi yöntemlerle
ruhumuzun ta derinliklerini temizlememişsek, hepimiz tüm bu
stres kaynaklarından olumsuz etkileniyoruz.
Milenyum çağı ile birlikte, kişiler kendilerini geliştirmeye,
beden ve
ruhlarını keyiflendirmeye daha çok
zaman ve
para harcamaya başladılar.
Avrupa'da ve
Amerika'da hemen hemen her köşe başında bir
spor merkezi bulunuyor.
Türkiye'de ise, günden güne bu tip
merkezler açılıyor. Yükselen bir
trend olarak da devam ediyor.
Spor salonunun yanısıra, adı '
sudan gelen sağlık' anlamına gelen
SPA merkezleri de komplekslere ekleniyor. Eh, bu sektörün ülkemizdeki öncüsünün
Alarko Holding'e bağlı
Hillside Leisure Group olduğunu artık herkes kabul ediyor.
Ben düzenli olarak
Hillside Etiler'e spora gitsem de,
İstinye Park içinde açılan
yeni klubü merak ediyordum. Sağolsun
Alarko Turizm'den
Edip İlkbahar ve
Hayal Davran İstinye'deki merkez daha inşaat halindeyken bana anlatıp duruyorlardı.
Sonunda alışılagelmiş spor merkezlerinden farklı olan bu yere gittim. Arabamı
otoparkta nispeten uzak bir alana park ettiğim için epeyce yol kateddikten sonra asansörle Hillside'a ulaştım. Solda
Kitchenette, sağda
Sanda Spa, ortada karşılama bölümü. Kendimi hemen sağ tarafa,
Spa'ya attım.
Cam kapıdan içeri girdiğinizde sizi bir '
su duvarı' karşılıyor.
Su sesi, dış dünyadan hızlıca uzaklaşmanızı sağlıyor.
Yerlerde
tütsüler, hoş kokular ... Daha ne hamama ne de masaja girmeden ben
gevşedim bile.
İlk olarak,
hamamda kese ile başlıyorum. Bu da benim ritüelim.
Masaj öncesi nerede olursam olayım önce
keseyle deri üstü kirlerden arınmak isterim.
Gerçi hamam
Romalılar'da sadece
temizlik için değil,
dinlence, eğlence ve
zevk amacıyla da kullanılırdı.
Osmanlı'nın
İstanbul'u fethinden sonra ülkenin dört bir yanına yayıldı. Şimdilerde ise, 'hamam' alışkanlığı
eski ritüellerine ek olarak
lüks temalarla harmanlanıyor.
İşte burası da öyle farklı bir hamam. Kubbesinden
gün ışığı alıyor.
Osmanlı ve
Roma kültürleri
modern dokularla sentezlenmiş. Musluklar
Vitra'nın
İstanbul by Lovegrove serisinden; gözümden kaçmadı. Gerçi hamam için
fazla modern buldum. Bu
nostaljik dokuda hemen fark ediliyor.
Türk terapist kesemi yaptı, bir güzel köpükledi. Sonra da beni
Balili terapiste teslim etti. Arada
geniş sedirlerde oturarak
zencefil, bal ve limon karışımı çayımı içip, broşürde uzun uzadıya süslü anlatılan masaja geçtim.
Ayurvedik masaj, rahatlatıcı, özel thai yağları, iyileştirici, enerji hatları, esnetme gibi kelimelerin geçtiği bir masaj epey kapsamlı.
Her şey çok güzeldi; kuş gibi
hafiflemiş, yüzümde
gülücüklerle oradan ayrıldım. Ama
İstinye Park'tan çıkıp kendimi iğrenç, ilerlemeyen, sıkışık, gürültülü
Maslak trafiğinde bulunca onca güzelim
rahatlama boşa gitti.
Masajdan çık, ruhumu arındırdım zannet, sonra
İstanbul trafiğinde çilen başlasın. Valla mecburlar bu
Spa'ları açmaya, yoksa kim dayanır bu şehir hayatına!..