-Savaş Abi siz Türk Folklor Kurumu'nun kurucularından mısınız? - Hayır ama en eskilerden biriyim. Folklor Kurumu Kasım 1966'da kurulmuş, 3 sene sonra katıldım aralarına.
- Hangi oyunları öğrenip sergilediniz peki? - Yöresinden gelen usta hocaların elinde yetiştik. Kars, Kafkas, Bitlis, Silifke, Gaziantep, Elazığ, Van, Diyarbakır, Erzurum, Kırklareli, Artvin oyunlarını öğretecek düzeyde bilir, oynarım. Folklor camiasında "ayak kırılması" dediğimiz pişkinlik çağı gelince bir yöreyi 2-3 derste kapar, 3-5 gün içinde sahneleyecek kıvama gelirsiniz. Yani Karadeniz de oynayabiliriz Kılıç Kalkan da...
- Hâlâ mı? - (gülerek) Dinimizde göz namazı vardır ya. Hani hastalar, yaşlılar gözle namaz kılar. Bizimki de o hesap artık.
- Müzisyenliğiniz de var... - Orta kıratta folklor müzisyeni sayılırım. Akordeon, Garmon, Çerkes mızıkası, koltuk davulu, saz ve curayla ekip oynatabilirim. Tabii elzem bir durum varsa.
- Az önce Kafkas ekibine akordeon çaldınız... - Çok keyifliydi. Yıllardır sahnede çalıp ekip oynanatmamıştım. Daha da güzeli ustan Ali Akar'la birlikte çaldım, mutlu oldum.
- Bir ara oyuna da çağırdılar sizi. Neydi o oyunun adı? -Adı kıskanç. Tek erkek 2 kız oynanıyor. Kızlar delikanlıyı (!) birbirinden kıskanır, o iki kıza da mavi boncuk dağıtır sonra yaya kalır. 2 kız da yüz çevirir ondan. Marifet gösterip hızlı figürler yapması gerekir ki affedilsin.
- Yaptınız bunları... -Yaptım da ağır çekimde yaptım. Zeybek oynanan tempoda Kafkas oynamak karikatür etti bizi tühh!..
- Hobilerden bir hobi mi bu folklorculuk? -Kurban olsunlar böyle hobiye. Günde 12 saat çalışır, gecede 3 gösteriye çıkardık. 4 yörenin kostümünü üst üste giyip dansa çıktığımız olurdu.
-Niye ki? - Turist matinelerinde oyundan oyuna geçerken zaman dardı. Eleman az olduğunda mecburen yapardık bunu. İçeri, girer Bitlis kostümünü tez canla çıkarır altta kalan Antep'le devam ederdik.
- Nerelere gittiniz yarışmalar, festivaller için? -Avrupa'da dolaşmadık yer kalmadı bir kere. Dahası Japonya'dan Porto Rico'ya. Avustralya'dan, Güney Amerika'ya kadar gezip tozup gösterilere çıktık. Bir dolu altın madalyamız oldu, sevindik.