Misalen söyleyelim. Eş, dost, ahbap toplanıp gezi teknesiyle tura çıktınız. O sırada içinde bulunduğunuz teknenin telsizinden anons duyulsa, bir başka tekneden yardım çağrısı gelse. Kaptanınız dümeni oraya kırarsa kızmayın adama. "Biz gezmeye geldik. Sen bizi itfaiyeci mi sandın?" demeyin. Çünkü deniz yasalarına göre, kaptanınız çok yakınınızdaki bir tekneden "tehlike" çağrısı aldığında yardım etmekle yükümlüdür.
KOVALARLA DENİZ SUYU Yine "Maazallah" diyelim ama olur olur. İçinde bulunduğunuz teknede yangın çıktı. Kaptan hemen hızı düşürür, rüzgarın ateşi ve dumanı teknede yürütmesini engellemek için yanan yeri teknenin rüzgar altına alır. Size düşen ise şudur. Baktınız ki yanan malzeme denize atılamıyor. O zaman yangın söndürme cihazı kapıp alevlerin dibine doğru püskürteceksiniz. Kovalarla denizden alacağınız suyu ise yangının üzerine çok kontrollü bir şekilde dökmeniz gerekir aman ha.
KAMARADA YANGIN İçinde bulunduğunuz kamarada yangın çıkarsa hemen hava akımı önleme yoluna gitmelisiniz. Pencereleri, kapıları ıslak bezle kapatıp varsa yangın battaniyesi kullanmalısınız. Bu arada, hayati bir bilgi daha vereyim. Gerilim altındaki elektrikli cihaz veya elektrik tesisatı yangınlarında asla deniz suyu kullanmayın.
HAYRI SİZE Bir de sakinlik, paniksizlik ve söz dinlerlik tavsiye ediyorum size. Kaza halinde teknenin terk edilmesi gerekirse, bunu asla kendi başınıza kararlaştırıp cuplamayın suya. Kaptanı bekleyin, onun emirlerini dinleyin. "Terk et" derse terk edin, yoksa asla denize doğru hareketlenmeyin. Nasıl az ama öz bilgiler değil mi? "Bana ne!" demezseniz, hayrınıza dokunur. İstanbul Boğazı bu, belli mi olur?