Otistik çocuğun gizli dünyası Asıl hastalık ön yargılar!
Otizmli çocuğu olan aileler, bir taraftan tedavi için uğraşırken diğer yandan da toplumun ön yargılarına karşı savaş verir. Ebeveynin otizmli çocuğu bir yük gibi görmesi ise var olan problemi çıkmaza sokar.
Farklı ve kendine dönük davranışları sebebiyle toplumsal çevrenin de ilgisini çeken otizmli çocuklar, ne yazık ki ön yargıyla karşılır. Yaşıtları ve çevre tarafından korku ve endişeyle "anormal-hasta" diye etiketlendirilir. Herhangi bir zeka problemi yaşamasalar da tekrarlayıcı davranışları, insanlarla iletişim kurmamaları ve kontrol etmekte karşılaşılan güçlük nedeniyle zeka problemleri yaşıyorlarmış gibi yargılanabilir. Toplumun bu ön yargılı bakışı nedeniyle anne ve babalar da çocuklarından uzaklaşıp onları bir yük olarak görebilir. Oysa bu durumun herkesin başına gelebileceği, herkesin otizm olmasa da başka bozukluklar gösteren çocuk sahibi olabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca şeker-tansiyon hastası olmakla otizm bozukluğu arasında yalnızca şeklen bir farklılık vardır. Toplum olarak, otistik bozukluğu gösteren bir çocuk ile ailesini yargılamamak, bu "özel" durum için yargılamadan uzak, destekleyici bir tavır sergilemek en doğrusudur. Dünyada her 150 çocuktan 1'i otizm hastası. Bunların büyük bölümünü de erkek çocuklar oluşturuyor. Birçok insanın, iletişim ve davranış bozukluklarıyla kendisini gösteren bu hastalığın varlığından, Dustin Hoffman'ın bir otistiği canlandırdığı "Rainman" filmiyle haberi olmuştu.