Günümüzde hâlâ otizme yönelik kesin bir tedavi yöntemi yoktur... Hayat boyunca devam eden hastalığın olumsuz etkileri, özel eğitimle minimuma indirilebilir.
Otizm tedavisinin ilk ve en önemli aşaması, ailenin hastalık hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Çünkü tedavi içinde aile aktif olarak rol almalıdır. Bunun için anne-baba tedavi ekibiyle işbirliği yapmak zorundadır. Gerginliğini üzerinden atamamış, sabırsız ve beklentisi yüksek olan ailelerin tedaviyi sürdürebilmeleri imkansızdır.
Amaç uyumdur Tedavide esas amaç, çocuğun sosyalleşmesini ve ilişki kurabilmesini sağlamaktır. Çocuğun zeka düzeyine göre konuşma ve okuma yazma eğitimi verilebilir. Bu çabaların asıl amacı, çocuğun dış dünyaya uyumunu sağlamaktır. Bu programların yetkili ve ehliyetli kişilerin katkısıyla sürdürülmesi gerekir. Kısa vadede sonuç beklemek doğru olmaz. Tedaviden alınacak sonuç, çocuğun zeka düzeyi ile yakından ilgilidir. Zeka düzeyi düşük ve konuşması geri olan çocukların tedaviden yararlanma oranları oldukça düşük olmaktadır. Son zamanlara kadar otistik çocukların ancak yüzde 10'u ileriki yaşamlarında başkalarına muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürebilirken, büyük kısmı ise yardımsız ve bağımsız yaşayamaz durumda idiler. Ancak hastalığın daha erken tanınması, tedavi ve terapi sürecinin çok daha erken başlaması ve bilimsel çalışmalar sonucunda her gün yeni bir tedavi seçeneğinin gündeme gelmesiyle, bu oran her geçen gün artmaktadır.