Sex And The City'nin başrol oyuncusu Sarah Jessica Parker'la röportaj yapan Seray Sever'in hayatı değişti. Seray, "Geçmişte yaptığım hatalar nedeniyle kendimi affettim" diye konuştu.
***
Dönüm noktasında...
Sex and the City'nin başrol oyuncusu Sarah Jessica Parker'la bir röportaj yapan Seray Sever kadınların dünyasını ve ilişkilerini sorgularken kendine de yeni bir yol çizmiş. Sever, 'Kendimi affettim' diyor....
Tüm dünyada tiryakilik yaratan "Sex and the City" dizisinin filmi vizyona girerken yankıları da beraberinde geldi. Modern, kentli kadının dünyasını anlatan dizinin müdavimlerinden biri olan Seray Sever, fimin başrol oyuncusu Sarah Jessica Parker'la, Amerika'ya giderek özel bir röportaj yaptı. Günaydın'da yayınlanan röportajını sert ve iğneleyici şekilde eleştiren Akşam Gazetesi yazarı Oray Eğin'e aynı sert üslupla cevap veren Seray Sever, hayatıyla ilgili aldığı kararları da anlattı.
*
Sarah Jessica Parker'la röportaj yaptınız... Röportajı neden siz yaptınız? Röportajın hikayesi nedir?
Çok sıkı bir Sex and the City izleyicisiyim. Beş yıl boyunca Cosmopolitan dergisinde "Seray Sever'le Başbaşa" röportajları yaptım. Geçen sene de Türkmax'de "Seray Sever ve Erkekler" programı... Eğitimim sebebiyle iyi bir İngilizce'ye sahibim. Filmi daha önce birlikte çalıştığım halkla ilişkiler şirketi getirdi. Röportaj yapmamı da onlar sağladı ve böyle bir organizasyonda yer aldığım için çok mutluyum.
'DUYGUSALIM, SORGULARIM...'
* Sarrah Jessica Parker nasıl biri? Etkilendiniz mi? Neler düşündürdü size?
Çok hoş, çok enerjik biri ve etkileyici mavi gözlere sahip. İlişkiler üzerine yorum yapmaktan özellikle kaçınıyor, rolüyle normal kişiliğini oldukça ayırıyor.
*
Sex and the City'de sizi en çok etkileyen, bu kadar sevdiren şey nedir?
İlk bölümünden itibaren izledim ve filmi de heyecanla bekliyordum. Bir kere kadın dünyasını en cesur anlatan dizi. Aynı zamanda müthiş bir modashow'u. Filmi iki kere izledim. Bitmeden bir üçüncü de olacak, çünkü her seferinde yeni bir şeyleri de fark ediyorsunuz kadın dünyasına dair...
*
Dizideki karakterlerle kendinizi özdeşleştirdiniz mi? Karakterlerden hangisini kendinize yakın görüyorsunuz?
Carrie'nin tavırları bana daha uygun çünkü ben de çok duygusal ve hayatı, ilişkileri, insanları her saniye sorgulayan; duyarlı yapıya sahip bir kadınım.
'KADINLARIN EGOSU ARTTI'
* Modern şehir kadını ve ilişkilerini sorgularken neler düşünüyorsunuz? Bu sorgulamalardan nasıl sonuçlara vardınız?
Kadınlar güçlendikçe ve özgürleştikçe egoları artıyor; maalesef ilişki kurmaları daha zorlaşıyor. Daha doğrusu, azına razı olmuyorlar. Bu zamanda gerçek aşkı yakalayınca sonuna kadar sahip çıkmak lazım. Aşk belki de egonun yok oluşu. Karşındakinin gözleriyle görebilmek hayatı. Ben aşkı savunanlardanım hâlâ... Ama filmde Samantha'nın bir sözü de günümüz kadın dünyasının yeni mottosu olacak gibi duruyor: "Seni seviyorum ama kendimi daha çok".
*
Röportajda Parker'a bu sözü de soruyorsunuz... Siz de ilişkilerinizde böyle mi düşünüyorsunuz? Bu sözü nasıl yorumluyorsunuz?
Ben öyle yaşamıyorum, ilişkimde aşık olduğum insanın gözünden bakmayı tercih ediyorum. Tabii bunun öncelikli şartı ruhsal birliği yakalamak.
TÜRK SEX AND THE CITY KADINI...
* Türkiye'de Sex and the City kadını nasıl olur? Ya da: "Türk Sex and the City kadını" kimdir, ne iş yapar, nerede yaşar, nerede gezer, nasıl yaşar, nerede yemek yer, ne yer, alışverişi nerede yapar...?
Nişantaşı'na, Bebek'e ve İstinye Park'a göz atın, birçoğunu görürsünüz.