Aksaray'daki salgın hastalık olayını izlerken hastanelere başvuran pek çok üniversite öğrencisini gördüm konuştum. Baktım ki hepsi panikte.
"Sadece biz değil, pek çok okul arkadaşımız hasta. Şu an final sınavlarının zamanı. Ya ders çalışamıyor ya da sınavlara giremiyorlar. Sağlam olanlar da tedirgin. Herkesin psikolojisi bozuldu. Sınavlarda başarı sağlayamıyoruz" diyorlar.
DERLİ TOPLU Bunun üzerine rotamı önce Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'ne çevirdim. Oraya vardığımda çok sayıda öğrencinin bahçede, okul kapısında toplanıp bu konuyu konuştuğunu gördüm.
Sonra dakikalarca sohbet ettik. Anlattıklarını derli toplu sayarsam şöyle:
ZOR SINAV "Sınavlar sırasında kötü bir piyango çarptı hepimize. Her sınıfta pek çok öğrenci hastalandı. Diğerleri de sırasını bekliyor sanki. Ders çalışmak için bir araya gelmeye dahi çekiniyoruz. Karnımız ağrıyor, devamlı tuvalet ihtiyacı doğuyor. Sınav stresi zaten büyük. O sırada insanın aklına soruların yanıtı değil, hayatı, sağlığı geliyor.
"Musluk suyunu içme suyu olarak kullanmayın" diyorlar. Kapalı şişe su alıyoruz ve öğrenci bütçemiz darmaduman. Meyveleri, zeytin peyniri bile kapalı şişe suyla yıkamak zorundayız. Ayrıca duş alıyoruz, yüzümüzü yıkayıp diş fırçalıyoruz. Öğrencilik yaşamı neticede kolektif bir yaşam. Devamlı birbirimizle aynı ortamlarda kalabalık haldeyiz. Kişiden kişiye bulaşması durumu var mı yok mu bilemiyoruz."