Yeni projesinden yola çıkarak 'Gördüğün en güzel kız kim?' diye sorduğum Okan Bayülgen'in cevabı netti; 'O, hep annemdir. Zaten babam olacak hali de yok ya!'.
* En çok neye para harcarsın? Makinelere herhalde. Bu fotoğraf makinesini de kucağımda taşımamın bir nedeni var; bu eski bir model değil, 2007 model bir makine. Bu makine size garip gelebilir ama 50'li yılların paparazzi kamerası. Tam bir stüdyo kamerası değil. Bir film koyuyorsunuz, çekip çıkartıyorsunuz, daha sonra öbür filmi koyuyorsunuz. Paparazziler böyle çalışıyormuş. Demek ki, paparazziler bayağı bir makine kullanmayı biliyorlarmış. Şu anda bunu herhangi bir paparazziye gösterseniz, bunu herhalde şimendifer sanır. Tek bir kare fotoğraf çekme imkanı var, eski flaşları vardı bunların, bir kez patlardı. Yani haberci bir kerede işi bitirmek zorunda. Yoksa bir adam bir bardan çıkarken bin 500 tane fotoğraf çekmek gibi bir durum değil. Bunu kullanabilen bir paparazzinin akıllı bir adam olduğunu varsayıyoruz. Bizdekilerin sorduğu salak soruları sormuyormuş herhalde diye tahmin ediyorum. Onlar zaten sadece fotoğrafçı.
SİSTEMİN KAZIKLAMASI * Günümüzde değişti makineler ama? Evet değişti. Bunlara para harcanıyor tabii ama korkunç bir para değil. Yani bu özel yapım bir makine. Bu makineye harcanan para korkunç bir para değil. Aptal bir dijital kameraya daha fazlasını harcayabiliyorsunuz. Onu bilmem ne bilgisayara alacaksınız, onu yapacaksınız, bunu yapacaksınız. Bütün o işlemler için fotoğrafçılar daha çok para harcıyor aslında. Bu bir tür daha çok makine satmak için sistemin insanları kazıklaması.
* Peki yatırım yapar mısın? Biriktiriyor musun? Ben parayla genelde ilgilenmiyorum. Şu şansa sahip oldum. Kendi işlerimi yapabiliyor muyum, üretebiliyor muyum, bu kadar bütçeler sağlayabiliyor muyum? Onun dışında zaten öyle yetiştirilmedim, yani eskiden fakirdik, şimdi bol bol apartman dairesi alalım da sonumuz belli olmaz gibi bir durumum yok. Ben sıradan bir şehirli, büyüyecek, üniversite bitirecek, askere gidecek, dönecek evlenecek, normal bir evde oturacak gibi yetiştirilmiş bir adamım. Yani onun için bu görgüsüzlüğü de çok anlayamıyorum. Şimdi aramızdan bazıları başarılı oldu, onlar bol bol apartman dairesi aldı. Sonra onlar o paraları kaybedince başkaları o apartman dairelerini onlardan satın alır gibi bir düzeni anlamıyorum. Onu da yapmıyorum.
PARAYLA PARA KAZANMAK * Borsa oynuyor musun? Hiç kaybettin mi? Hayır, onlar da bana dolandırıcılık, üçkağıtçılık ve şans oyunları gibi geliyor. Çünkü saygı duyduğum işler değil. Çünkü parayla para kazanıldığı için, üretimsiz, hiçbir şey üretmeden, para kazanıldığı için bu gibi insanların asalakça yaşadıklarını düşünüyorum. Zaten hayatlarından da belli oluyor. Bir anda çok zengin oluyorlar. Sonra çok sıradan bir arabada görüyorsunuz. Ahlakı bozan şeyler. Bana kumar parası gibi geliyor. Bu gibi işlerle uğraşan arkadaşlarım var ama onlar da çok fazla dayanamıyor. Üretmeyen, insanları mutlu edecek şeyler yapmayan işler yaptıkları için çoğunlukla bu gibi işlere girip çıkıyorlar. Ben bu tip insanlara saygı duymuyorum. Bana göre yararlı bir iş yapmıyorlar. Bakıyorsunuz, bütün televizyonlarda borsa haberleri, ekonomi haberleri; orada birtakım adamlar çıkıp ahkam kesiyor. Dünyadaki bu tip adamların hiçbirine hürmet etmiyorum. Ama bir tane sandalye imal eden adama acayip hürmetim var. Onlar bize gerekli insanlar. Parayla para kazanan insanlar bize gerekmiyor.
* Hayatının hangi dönemini yaşıyorsun? 'Gözüm toprağa bakıyor' diyebilirim. Hangi dönemi yaşadığımı bilemiyorum. Bu dönemden sonra herhalde 'mutsuz olursam mutlu dönemimi, mutlu olursam mutsuz bir dönemimi' diyeceğim.
* Serginin ismiyle sorayım; senin hayatında gördüğün en güzel kız kim? O, hep annemdir. Ben çocukken çok güzeldi. Onu şimdi de çok güzel buluyorum. Babamı çok güzel bulacak halim yok. Ya da hayatımdan gelip geçmiş insanları güzel bulacak halim yok. Onun çok etkileyici bir kadın olduğunu düşünüyorum.
* Kimin fotoğrafını çekmek isterdin? Öyle bir derdim yok, fotoğrafa bakışım da o değil. İnşallah şu çok ünlü modelin fotoğrafını çekeyim de ünüme ün katayım diye bir derdim yok. Bence güzel bir fotoğraf, içinde bir ünlü olsun olmasın güzel bir fotoğraftır. Ben güzel bir fotoğraf çekmek isterim. O işi iyi yapmak isterim. Onun içine Kate Moss'u da koysanız olur, sıradan sokaktan geçen bir kızı da alıp buraya koysanız olur. "Ah keşke şunun fotoğrafını çeksem" gibi bir derdim olmadı.
* Fotoğraf çekerken seni şaşırtan biri oldu mu? Genelde kameranın önünde çiçek gibi açılan hanımlar ya da adamlar oluyor. Bir anda başka bir şey çıkıyor. Onlar beni genellikle şaşırtıyor. Kendilerinden beklemediğimiz bir şeyi yapmış oluyorlar.
ÇOCUK ÖZLEMİM YOK * Aile ya da çocuk özlemin var mı? Bundan sonra hayatında nasıl bir dönem olabilir? Aile ya da çocuk özlemim yok. Yani bir çocuğu özlemiyorum. Çocuğum olmadığı için onu özleyemiyorum.
* Çocuğun olmasını istiyor musun? Onu bilemiyorum. "Mutlaka benim bir çocuğum olmalı ve şuralarda koşuvermeli" falan gibi bir düşüncem yok. O sanıyorum ki, bir adamla bir kadın bir araya gelip bazen canları sıkılıp, bazen toplum öyle bir şey dayattığı için, bazen de niçin bu aşkımızın meyvesi ortalara çıkmıyor, buralarda yuvarlanmıyor diye bir duygu. Ben o duyguyu tanımıyorum. Onun için 'çocuğum olsun isterim' bana garip bir şey gibi geliyor.
* Ama 44 yaşındasın. Evet yani ne olacak?
* İnsanlar çok geç yaşta baba olmak istemez! Hanımlarla ilgili öyle bir şey var. Çok geç yaşta baba olmayayım, karnım sarkar gibi bir durum olmadığı için... Ha bu çocukla nasıl ilişki kuracağız falan diye olabilir. Alzheimer olmazsanız, kafanız çalışıyorsa, çocukla her yaşta ilişki kurarsınız. Tabii istemem çocuk 20 yaşına geldiği zaman 'ebele bel' diye bir baba olayım. İstemem yani, kafa çalışırsa olur. Örneğin Hakkı Devrim, 80 yaşını idrak etmiş durumda; Hakkı Ağabey'in kafası hepimizden daha iyi çalışıyor. Yani ben 80 yaşına geldiğimde Hakkı Devrim gibi olabilsem, ya da 80 küsur yaşında Erol Günaydın kadar kafam çalışsa da, o yaşta 10 yaşında çocuğum olsa. O çocuk benimle gurur duyar o zaman.
* Başbakanın üç çocuk önerisine ne diyorsun? Başbakana bırakıyorum onu da, bir şey diyemem ben. Ne dememi istiyorsunuz? Bir çocuğum bile yok. Onun için bilemiyorum bu konuyu.