Geçenlerde de yazmıştım. Maliye'nin denetim elemanları KDV devri bulunan mükellefleri çağırıyor ve KDV ödemelerini, vergi matrahlarını artırmalarını istiyor. Denetim elemanı denetim yapmadan mükellefe "Vergi öde" diyor. Yüzde 18 KDV ödeyerek aldığı malı yüzde 1 KDV ile satana bile aynı şey söyleniyor. İnceleme yok, dayanak yok. Salma gibi. İnceleme yapmadan bunu nasıl yapabildiklerini sorduğum denetim elemanları, "Talimat böyle, biz mükellefe söylüyoruz, ama zorlamıyoruz" diyor. Hiç denetim yapmadan mükellefin nasıl çalıştığını bilmeden "Nasıl olsa vergi kaçırıyorsundur, artır bakalım biraz vergi" diyebilmek kolay bir şey değil. Denetim elemanının yaptığı işe olan inancını, kendisine olan saygısını azaltır. Mükellef ne kadar dürüst çalışıp vergisini ödediğine bakılmadan böyle bir uygulama ile karşılaşırsa, inceleme yapılmadan kayıtdışı çalışanlarla aynı kefeye konulursa o adamdan, ondan sonra nasıl bir davranış beklersiniz? Muhasebecinin, mali müşavirin tuttuğu ya da denetlediği defterleri incelemeden o defterlerde nasıl olsa vergi kaçağı olduğunu söylerseniz, o meslek mensubunu nasıl bir psikoloji içine sokarsınız? Bu uygulamalar kayıtdışı ile mücadeleyi baltalayan uygulamalardır. Sistemi tamamen bozan, sisteme olan inancı zayıflatan uygulamalardır.
IMF'yeverilensözler Bu uygulamalardan sonra, bakın son mektupta IMF'ye ne sözler veriyoruz: * Büyük mükellefler vergi dairesine atanan denetçi sayısı artırılacak. (Bu idare aynı zamanda denetim birimlerini birleştirmeye çalışıyor.) * Denetim elemanlarının toplam insan kaynağı içerisindeki payı yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkarılacak. * 2008 sonuna kadar vergi cezaları artırılacak, hapis cezalarının paraya çevrilmesi kaldırılacak. * Fatura kesimini denetlemek amacıyla alışveriş yapılacak, bu denetimleri yapan ekipler güçlendirilecek. Yukarıda açıkladığımız cıvık uygulamadan sonra cezaları artırarak, hapis cezasını paraya çevirmeyerek, kayıtdışı kayda alınabilir mi? Buna inanan var mı? Yapmayın Allah aşkınıza!