581 kadın 24'er kişilik koğuşlarda kalıyor. 2'şer kişilik odalar dışında tüm yaşam alanları ortak. Sohbet ve çay keyfi de....
Bakırköy Cezaevi'nde, 581 kadın bir arada, 24 kişilik koğuşlarda yaşıyor. 2 kişilik odalar dışında kadınların yaşam alanları ortak. Hep birlikte kahvaltı yapıyorlar, sabah kahvelerini gökyüzünü açıkta bırakan bahçelerinde içiyorlar. Ah bir de hasretlik olmasa...
5 ÇAYINA HAZIRLIK 24'lük koğuşlarda artık herkes birbiriyle abla-kardeş, anne-baba... Koğuşlara girdiğimizde adını söylemek istemeyen ama fotoğrafının çekilmesine izin veren 26 yaşında gencecik bir kadınla karşılaşıyoruz. 5 çayı için biber közlüyor ocakta... Kıpkırmızı domatesler kesilecek, çayın yanına hazırladıkları yiyeceklerle bahçede belki hüzün dolu, belki keyifli bir sohbetin başlangıcını yapacaklar. Cezaevinin dağıttığı yemek dışında marketten istedikleri gibi alışveriş yapabiliyorlar. Açık, geniş mutfağın bir bölümüne masa sandalye koymuşlar, bir de küçük televizyon... Akşamları dizilerini, programlarını ister burada, ister odalarında seyrediyorlar. 24 kadın olunca haliyle her yer tertemiz. Avluda çamaşırlarını asmış kadınlar... "Fotoğraf çekecekseniz, toplayalım" diyorlar. Biz doğal kalmasını istiyoruz. İki kadın kahve içmiş birbirlerine fal bakıyor. Belki de faldan çıkacak "af" haberini bekliyorlar.
SEYREDİYORUZ USULCA... Uzaktan seyrediyoruz bir süre... Halil'e dönüp bakıyorum, "Kadın her yerde kadın işte. Fala inanma falsız da kalma" diyor hınzırca. Onları yalnızlığına terk edip çıkıyoruz usulca...