Çocuk, evde yaşanan çatışmaların faturasını kendisine çıkarır. Davranışlarının anne-babasının huzurunu kaçırdığını düşünerek suçluluk hissine kapılır....
Evdeki çatışmalar ve kavgalar tüm aile bireylerini olduğu gibi çocukları da etkiler. Evdeki gerginlik, kavgagürültü ve mutsuz anne-baba kurgulamaya çalışılan dünya için, yıkıcı etki yapar. Haklıyı haksızı ayırt edemediklerinden ve arabuluculuk gibi bir role sahip olmadıklarından küçüklerin akıllarında kalan tek şey mutsuzluk hissidir. Okul çocukları, kavrama becerileri daha gelişmiş olduğundan çatışma halini daha iyi anlasalar da böyle bir ortamda kendilerini çaresiz hissederler. Çocuklar hayatlarında yaşanan tüm olaylarda kendilerini merkezde tutarlar.
SEVMEKTEN VAZGEÇEBİLİR Çocuklar evde yaşanan sıkıntıların sorumlusu olarak kendisini görür ve suçluluk hissine kapılır. Evdeki çatışmaların "sevgisizlik temelli" olduğunu düşünürken, kendi davranışlarının da bu sevgisizliğe yol açtığı fikrine kapılır. Ona göre tüm olayların suçlusu kendisidir ve yaptığı yanlışlar yüzünden anne ve babası hem onu hem de birbirlerini sevmekten vazgeçmiştir.