Beşiktaş'ın, 101. yılında kaçırdığı şampiyonluğun birçok sebebi vardı. Fakat en önemli gerçek yaş ortalaması 29'un üstünde olan şampiyonluğa ulaşan kadroyu mutlaka revize etmek ve gençleştirmek gerekiyordu. Bu konuyu da TAKVİM'de ciddi şekilde gündeme getirmiştim. Bu revizyon yapılmayınca acı gerçekte ortaya çıktı. Bir çoğu isabetsizce alınan transferlerle borçlar arttı, sportif başarılar gerçekleşmedi. Ligin sonuna geldiğimiz bugünlerde de fotoğraf aynı. Dilimde tüy bitti. Diyorum ki; BEFAM'ın bütün sezon izleyeceği üretken, teknik kapasitesi üstün, mental gelişmesini sağlamış ve de büyük şehir yaşantısına ayak uydurabilecek futbolcuların tercih edilmesi en doğru eylemdir. Fakat ciddi şekilde izlenen futbolcu yok. Yine menajerler, yine kasetler, yine onlarca futbolcu adayı. Bana sorsalar öncellikle bütün futbol kamuoyunun birleştiği Beşiktaş defasındaki eksikliği gidermek için Oftaş'ta uzun yıllar yan yana oynayan Giray ve İlhan'ı tavsiye ederim. İbrahim Toraman zaten elde. Sezonu sakatlıklarla geçiren Serdar Kurtuluş ve çok inandığım Mehmet Sedef'te şimdi iyi durumda. Bu iki futbolcuda yeni sezonda transfer olarak düşünülmeli. Ç.Dardanel'den yetenekli futbolcu İsmail'i de sol kanatta düşünürseniz, Tello, genç Aydın, M. Sedef ve yılların tecrübesi İbrahim Üzülmez ile sol kanatta da bir problem yaşanmayacağını ümit ediyorum. Sağ kanatta Serdar Kurtuluş, S. Özkan ve geçtiğimiz sezon Kartal'a verilen Yüksel'i geri alarak bu kanatta da üretkenlik sağlanabilir. Bobo, Holosko destek santrfor oynayabilecek Delgado ile ve Türk futbolunun gelecekteki en büyük ümidi Batuhan'la forvette de bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Bence Nobre'de iyi bir fiyata satılmalı. Ön liberoda Cisse ve yanına İskandinav ülkelerinden fiziki üstünlüğü olan yüzde atmış defans hüviyetinde oynayacak ve iki ayağınlada oyun kurabilecek yüksek toplarda meziyetli bir ön libero transfer edilebilir. Serdar Kurtuluş'ta zaman zaman bu bölgede oynayabilir. Beşiktaş'ın kiralık verdiği 17 futbolcudan aşama gösteren Altay'daki Adem kadroda mutlaka olmalı. Benim naçizane önerilerim bunlar. Beşiktaş UEFA'ya gitmeyi de başarırsa belki Beşiktaşlıları pekte tatmin etmeyecek bir sonuç ortaya çıkabilir ama her şey dünyanın sonu değil, gelecek bence çok daha önemli.