50'nin üzerindeki çoğu kadın kendisini 30'ların sonlarındaki kadınlar kadar fit hisseter. Bunun en büyük nedeni, fitness hareketleri ve bakım.
Günümüzün en güzel yılları olarak 50'li yaşlar gösteriliyor. Gerçekten de doğru. 50'nin üzerindeki birçok kadın, kendini 30'ların sonlarındaki kadınlar kadar fit hissediyor. Bu duygunun uzun bir süre kalıcılığını sağlamak için yapıcı cilt bakımları, akıllı makyaj seçimleri, güzel saçlar ve yumuşak fitness hareketleri gençliğin en önemli kaynakları olarak öne çıkıyor.
Leke artıyor Yağ üretiminin önemli ölçüde azalmasından dolayı cilt artık 50'lerden itibaren sıkılığını ve elastikiyetini kaybediyor. Kan damarları daralıyor, bu yüzden de hücreler besin ve oksijenle yeterince beslenemez hale geliyor. Bunun sonucu olarak yüz kontörleri kendini bırakıyor. Kadınların yüzde 60'ı bu yaşlarda burun ve ağız bölgesinde keskin kırışıklıklara maruz kalıyor. Pigment üretimi de düzenli olarak işlemediği için yaşlılık lekeleri cildin pürüzsüzlüğünü yitirmesine neden oluyor. Hormonal dengesizliği azaltmak kollajen üretimini yeniden hareket geçirmek, kan dolaşımını düzenlemek ve nem depolarını yeni den doldurmak için yenileyici yorgunluğun ve gerginliğin ilk belirtileri göz altlarındaki kırışıklıklarla ortaya çıkıyor. Günümüzde üretilen neredeyse tüm kozmetik ürünlerinin içeriğinde artık "phyto" hormonu bulunuyor. Soya, kırmızı yonca ya da Hint yer elması sahip oldukları kimyasal yapılarıyla östrojene çok benziyorlar, ama daha yumuşak ve yan etkilerden arınmış oldukları için kozmetik ürünlerde kullanımları oldukça kolay. Bu dönemde allık kullanmak bakışları göz çevresindeki kırışıklıklardan uzaklaştırmaya yarıyor ve cildin daha taze görün mesini sağlıyor.