Depresyon evli çiftlerde bekarlara oranla daha az görülür. Yalnız kalmama, sevildiğini hissetme gibi duygular, eşleri depresyon riskinden korur....
Yaşam olaylarından kaynaklanan stresin bitmesi ihtimali olmadığından, depresyon geliştirme ihtimali her birey için yüksektir. Kişinin etrafında sıkıntısını paylaşacak birilerini hissetmesi, değerlik hislerini artırır ve kişinin öz saygısını artırır. Böyle bir kişilik alt yapısıyla kişi, karşısına çıkan engelleri, gücünü test etmek üzere birer fırsat olarak değerlendirir. Değiştiremediği sıkıntıları çaresizlikle değil olgunlukla kabul eder.
YÜKLERİ ARTINCA... Evlilik ve getirdikleri depresyon ihtimalini artırsa da evli kişilerde depresyon görülme ihtimali bekarlara nazaran daha düşüktür. Yalnız kalmama, desteği hissetme evli kişileri depresyona girmekten korur. Ancak evliliğin karşı cinsler arasındaki etkisi farklıdır. Yapılan araştırmalar, evli erkeklerin bekarlara nazaran depresyon geçirme ihtimallerinin daha az olduğunu ortaya koymuşken, kadınlar için tam tersi bir durm geçerlidir. Evli kadınlar bekar hemcinslerine nazaran daha yüksek ihtimalle depresyon geliştirirler. Araştırmacılar, bu farklılığı evliliğin kadınlar üzerindeki yükü artırması ve erkeğin ihtiyaç duyduğu düzenli yaşamı sağlamasıyla açıklar. Nedeni ne olursa olsun depresyonun ailenin tüm bireylerinde görülebileceği unutulmamalı, bu sıkıntılı dönemde tüm bireyler mevcut desteği katlayarak göstermelidir. Eş empati kurarak halihazırda yorgun ve umutsuz hisseden kişiyi dinlemeli, onu yargılamamalıdır.