'Sigara içmeyi seviyorum, asla bırakamam' diyerek kendinizi kandırmayın; nikotin müptelası beyninizin oyununa gelmeyin....
Sigara tiryakilerini zor zamanlar bekliyor. 19 Mayıs'ta başlayacak yasağa adapte olmak yerine sigaradan kurtulmak herhalde en doğrusu olsa gerek... İstanbul Üniversitesi Akciğer Hastalıkları ve Tüberküloz Enstitüsü Sigara Hastalıkları Merkezi'nden Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu da yasağı fırsat bilerek tüm tiryakileri bu bağımlılığa son vermeye davet ediyor. "Sigara tüm toplum kitlelerini etkileyen, son derece ciddi toplumsal bir olay" diyen Prof. Dr. Çelikoğlu, nikotinsizlik yüzünden tiryakide huzursuzluk, terleme, konsantrasyon bozukluğu, kabızlık, bağırsak hareketlerinde bozulma, çarpıntı, mutsuzluk olabileceğini belirtiyor. Tiryakilerin nikotin eksikliğinde depresyona dahi girdiğini vurgulayan Prof. Dr. Çelikoğlu, sigaranın zararlarını, kurtuluş yollarını ve bu yolda mücadele ederken yaşanılacakları şöyle anlatıyor...
'NİKOTİN KAMYONLARI ÇALIŞIYOR' "Aslında insanlar sigarayı keyif için ya da alışkanlıktan içmiyor. Tamamen bir bağımlılık bu, bir hastalık; sigara hastalığı. Nikotine bağlı bir hastalık. Nikotin alınması için sigara içiliyor. Yani sigara nikotinin kamyonları, nikotini taşıyan vasıta. Eğer nikotin olmasa zaten insan sigara içmez, içemez, içmek de istemez. O maddeyi alabilmek için içiyor. Ve nikotin öyle bir madde ki, insanın zaten doğal olarak vücudunda var. Ama biz sigarayla dışarıdan nikotin almaya başlarken, kendi doğal kanalları kapanıyor. Yani vücut nikotin üretmemeye başlıyor. Onun için dışarıdaki nikotine bağımlı hale geliyor. Ve giderek de doz artırarak almak zorunda. Eroinde de aynı vaziyet. Merkezleri aynı. Eroinin beyinde etkilediği merkez ile sigaranın etkilediği merkez aynı. Eroinle aynı kuvvette bağımlılık yapıyor. Sonuçta insan; vücudunu ayakta tutabilmek için nikotin almak zorunda ve bu da sigara ile alınıyor. Biz burada tiryakilere 'sigara hastası' diye bakıyoruz. Sigara tedavisinde de kandaki nikotini ayarlamaya çalışıyoruz. İhtiyaç olan nikotin dozunu, ilaç niteliğindeki nikotinlerle vererek, belli bir kan seviyesine ulaştırıyoruz. Böylece insanın sigara içme isteği tamamen ortadan kalkıyor.
'YÜZDE 90 KURTULUŞUNUZ VAR...' Sigarayı bırakmanın yüzde 20 de psikolojik yönü var. Eğer bir insan akıl hastalığı yoksa yüzde 90 seviyesinde sigarayı bırakabiliyor. Ama kendisinin de bunu istemesi lazım. Eğer isteksizse 'beni hiçbir şey ilgilendirmiyor, ben böyle zevk alıyorum, bırakmayı düşünmüyorum' derse zaten bunu bırakmasına imkan yok. Ama hasta olduğunu kabul eder de doktora gidip 'beni tedavi et' derse, bu hastalık tedavi oluyor. Hangi yaş grubu olursa olsun sigarayı bırakmak isteyen herkese yardımcı oluyoruz. Hiçbir yaş sınırımız yok. Her yaş grubunu merkezimize kabul ediyoruz. Bizi heyecanlandıran hasta popülasyonumuzun gençlerden oluşması. Bunlar toplumun dinamik kesimlerinde, aktif çalışan kesimlerde çıkıyor karşımıza. Öğretmenler var ki, bunlar bizim için çok önemli. Toplumda lider pozisyondaki kişilerin bırakmayı düşünmeleri bizim temel hedeflerimizden biri. Doktorlar geliyor. Doktor ki, hiçbir zaman kendini hasta olarak görmez. En zor kesimdir. Öğretim üyesi, doçent, cerrah, profesör, polikliniğimize 'ben hastayım, beni tedavi et' diye geliyor. Bu çok çok güzel bir şey.
'CESARETLİ OLMAK ZORUNDASINIZ' Sigarayı bırakma işi beyinde başlar. Beyin çok akıllı bir organdır. O nikotini almak için sizi devamlı uyarır. Siz dışarıdasınız sadece beyniniz sizi kontrol eder. O beyin merkezi nikotini alabilmek için sizi devamlı uyaracaktır. 'Kırmızıyı gördün sigara iç', 'yeşili gördün iç', 'mutlu oldun iç', 'üzüldün iç'... Beynin sizi nikotin alabilmek için uyardığı bir sürü mazaretlerdir bunlar. Bu yüzden kişi bunu kolay kolay bırakamaz. Tamamen beynin esiri olmuş vaziyettedir. Eğer cesaret edip bir deneme yapıp da başarısız olmuşsanız, bu bir şansınız daha olduğunu gösteriyor. İkinci denemede çok daha başarılı olacaksınız.
1 TANE İÇSENİZ DE TİRYAKİSİNİZ... Bu beyninizin size oynadığı bir oyun. Onu sevdiğinizden istemiyorsunuz, beyin bunu istiyor, nikotin için bunu istiyor. Eroinde de bu böyle. Aynı kefeye koyamayız ama aynı merkez, aynı dozda ve aynı bağımlılığı yapıyor. Hiçbir zaman aynı dozda kalamıyorsunuz. Bir gün 5, bir gün 10, bir gün 20 tane içiyorsunuz anlamadan. Günde 1 sigara bile içseniz tiryakisiniz demektir. Beyinde nikotin reseptörleri vardır. İçtiğiniz miktarda o reseptörlerin, kapıcıkların sayısı artıyor. Bunların doyması lazım. Her içtiğiniz dozda onlar daha da çok artıyor. O yüzden bırakamıyorsunuz. Aslında sigarayı bırakma metodları çok basittir. Kesinlikle nikotin bantı vb. gibi şeyleri doktor kontrolü olmadan kullanmamalısınız. Biz kişiye sigara içme dozuna göre dışarıdan nikotin veriyoruz. Bu bantla ya da spreylerle oluyor. Bu arada sigaradaki nikotin azaltıcı organik ilaçları sigaraya damlatıp tütündeki nikotini azaltıyoruz. Dışarıdan nikotin veriyoruz fakat sigaradaki nikotini azaltıyoruz. Böylece kişi sigaradan tatmin olmamaya başlıyor. Eğer gerçekten kurtulmak istiyorsa mutlu sona ulaşıyor.