Nam-ı diğer Tecavüzcü Coşkun'a göre her şey bir kurmaca ve her şey aslında önceden ayarlanmış bir film seti atraksiyonu....
Onu ilk olarak 1972'deki 'Asi Gençler' filminde tanıdık. Pis pis sırıtıyor ve tecavüz sahnelerinin vazgeçilmezini oynuyordu. Tecavüzcü Coşkun yani Coşkun Göğen 60 yaşında bir delikanlı hâlâ. 35 yaşında Rus Balerin Angelika Cherkashina ile evli Antalya'da yaşıyor ve Beach Park Yiğit-3'ün yöneticiliğini yapıyor...
Baharın yaza döndüğü bir günde konuştuk Coşkun Göğen'le. Bir İstanbul aşığıydı o ama şimdi doyduğu yerler için yaşıyor...
* Nasıl geçiyor zaman? Üzülmeye zaman yok; yaşlanmaya da. Ya da zaman diye bir şey var mı? Biz varız...
* Hep mücadele yani... E bakın 40 sene geçmiş. İki kelimede söylüyoruz; ne çabuk geçti. Böyle olacaksın. Fazla teferruat yapmayacaksın.
* Ticaret yapmışsınız ama... Evet. Hep ticaretle uğraştım. Bıraktım geldim sonra buraya. 7 senedir burada çalışıyorum. Bugün de ilk iş günüm. Aldığım rakamı söylersem 'uuu' dersin. Çok büyük rakam. Bu parayı ismime, terbiyeme ve kişiliğime veriyorlar...
* Şimdi çalıştığınız yerde göreviniz nedir? Burası harbi tecavüz yeri... 16 saat bekçilik yapıyorum burada.
* Nasıl yani bekçilik? Tecavüze gelenleri kontrol altına alıyorum.
* Dipdirisiniz. Kim 60 yaşında der? Beyin jimnastiği... Herkes soruyor; "Baba nasıl bu kadar genç kalabiliyorsun?" diye. Beyin jimnastiği diyorum, jim-nas-tik!
* Hep mi böyleydiniz yoksa? Bakın ben 16 yaşımdan beri böyleyim. Mutaassıp bir ailenin çocuğuydum. Hâlâ da öyleyim. Muhacir bir ailenin çocuğuyum ben; Balkanlar'dan gelen. Babam Manastırlı Yugoslavya'dan annem Varna'dan, Bulgaristan'dan yani...
* İstanbul'da mı doğdunuz siz? Evet. İşte o kültürden yetiştim ben. İkisini de 7 sene önce, 25 gün arayla kaybettim. İstanbul çocuğuyum ben.
'BEN İSTANBUL ÇOCUĞUYUM'
* Herkesin bir İstanbul'u varmış ya; nasıl bir İstanbul sizinkisi? Hani derler ya; "Aman büyük şehir kaptırma çantayı." Ama İstanbul'un bir kültürü var yani. Bakın benim 3 kızım var, 3'ü de İstanbul'da yaşıyor. Üniversite bitirdiler hepsi.
* Kızlarınız? Evet. Yetişkin olan; Uzay. Torunum var benim 3 yaşında. Adı da; Uygar. İkinci kızım Dünya; ablasından 5 yaş küçük. Önümüzdeki ayın 6'sında evleniyor. Kocasının adı; Ürün...
* E şiir ismi gibi çocukların isimleri... Bu ne böyle? Gençlere karışmayacaksın abi! Dur daha bitmediii! Sonuncusunun ismi ne biliyor musun? Güneş. Tam format baba; Uzay, Dünya'yı görüyor ama Güneş ne yapacak onu bilmiyorum?
* Tekrar İstanbul'u konuşalım o zaman Tam 44 senem var benim sinemada biliyor musun?
* Yarım asıra yakın. Müthiş... Deli misin sen baba, deli misin!!!
* E nasıl koptunuz peki İstanbul'dan? 19 sene oldu Antalya'ya yerleşeli. Hayat mücadelesi işte
* Osmanbey'de tekstil işiyle uğraşmışsınız bir ara 40 sene önce gömlek işiyle başladım ben; parça parça başladım işe. Bizi takip eden, etrafımızda kalan bir sürü insan var. Orada ticareti şekillendirdik. 1 sene çalıştığım, alışveriş yaptığım toptancılar beni dükkan sahibi yaptılar, "Baba! Sana bir dükkan açalım" dediler.
* Peki niye sevdiler ki sizi bu kadar? Daha 1 yıl çalışmışsınız aralarında... Düzgün olmak. Dediler ki "Kardeşim senin gibi güvenilir bir adamı nereden bulacağız? Açalım bir dükkan da sana!" Okuldan da öğrenilmiyor bu. Bu içten gelen bir şey biliyor musun?
'KENDİMİ SEVİYORUM'
* Kendinizle barışık olmak... Evet, bu mütevazılık yapacağım bir durum değil. Çok severim kendimi. Çok güvenirim kendime. Sabah kalktığım zaman aynaya bakar; "Naaber lan moruk? Nasılsın?" derim kendime.
* Buradaki görevinize dönelim mi? Burası bir plaj. Her hafta 3 bin-3 bin 500 kişiyi kontrol ediyoruz burada. Müşteriye her türlü hizmeti vermek zorundasın. Kozmopolit bir yapı oluşur burada. Özel bir durum da değil yapacağın. Beyin olarak rahat olacaklar burada. Aralarındaki bozuklukları temizleyeceksin. Memnun ayrılacak buradan.
* Ne tür müşterileriniz var? Komançiler. Paralı komançiler çoğu.
* Rahatsızlar yani Yok öyle değil. İnsanları sevmek gerekiyor. İnsanlar güzel, biliyor musun? Sen nasıl davranırsan öyle karşılık alıyorsun. Sen kötüysen insan da kötü. Ama iflah olmazlar var. Onu da ayıklayacaksın aradan.
* Nasıl olacak bu? Bir 'Günaydın', bir 'İyi akşamlar'la. Bunu bir söylemeyi dene, bak neler oluyor. Bakın burası cennet abi. Müşterinin yarısı 18-19 yaşında bayan. Yarı çıplağın üzerinde bayan hem de. Bir düşünün neler olmaz burada?
'OTOMATİKMAN TECAVÜZ OLUR'
* Neler olur? Otomatikman tecavüz olur. Ama benim tavrım önemlidir burada. Düzgün davranmayı beceriyorum ve işler halloluyor. Burada bir tarz oluşturduk.
* Ve bu tarz tuttu diyorsunuz? Evet. Abla gelir, şimdi bir bakar bana, 1 hafta sonra kömür gibi olmuşum. Yakar buranın rüzgarı adamı. O da 2 gün kalacak. Der ki; "Coşkun bey sizin gibi olmak istiyorum!" Olur mu be abla. Haşlanırsın sen burada sadece. Gider 15 dakikada bir yatış pozisyonunu değiştiririm.
* Hâlâ tanıyorlar mı sizi. Nee? Geçen gün geldi bir bayan; "Coşkun bey sizin sayenizde ne kötü, nerede durmak lazım onu öğrendik biz!" dedi. Bu iyi bir şey değil mi? Sen şimdi düşünsene onları. Tecavüzcü Coşkun onlarla nasıl ilgileniyor? Böyle bir biçimi düşünemezlerdi herhalde
* Yol yordam öğrendiler yani sizden? O filmler hayatın gerçeğiydi be ağabeycim. Biz onun bir nevi uyarıcı olduğunu düşündük.
* Çok tepki aldınız mı o rolleri oynarken? Aldım sözlü ama darp falan olmadı. 30 sene önce aldığım para yediğim küfüre yetmiyordu. Şimdi insanlar geliyor; "Baba yaa bize bir dokunsana!" diyerek şaka yapıyorlar. Nasıl bir adam olduğumu gördü herkes. Ben onların dedesiyim.
* Kimler geldi, kimler geçti değil mi sinema yaşantınızdan? Yahu ben hatırlayamıyorum sen say... Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur'la bile oynadım ben. İçlerinde en iyi rol kesen Ferdi ustadır ama hepsi pırlanta adamlardır. Aklına gelebilecek bütün starlarla çalıştım. Sorun hepsine. Hepsinde bir Coşkun sevgisi vardır.
* Ne oldu da kuruldu bu bağ aranızda? Hep sayfın ve mesafeli olduk. Şimdi beni şöyle düşünüyorsunuz değil mi? "Adam, diyelim Hülya Koçyiğit'e tecavüz ediyor filmde. E dışarıda da bütün düşüncesi o." Olur mu öyle şey? Bu insanların hepsi hanımefendi, beyefendi insanlar. Senaryo yapıyoruz orada biz.
* Nuri Alço var bir de Oooo, kardeşimi çok severim. Çok temiz adamdır.
* Ama size tecavüz rolleri düşmüş... O zamanlar çok temizdi o sinema. Hile yok hurda yok. Saf insanlardık biz. İnanıyorduk iyi bir şey yaptığımıza.
* Nasıl iyi şey? Üstadım tecavüz var hep... Yahu ben tecavüz ediyorum da tecavüz edilenler ne? Onlar senaryoyu okumadan yapmıyorlar ki filmi. Şimdiki gibi mi o zaman mevzuular? Kadınlar beni görünce yol değiştiriyorlarmış. Ne yapacağımı zannediyorlardı ki?
* * *
* Bir de Galatasaray tribünlerinin bir tezahüratı vardı; "Coşkun Fener'e tecavüz et!" Siz elinizi göğsünüze götürüp 'eyvallah' demiştiniz! E severim Galatasaray'ı. Hastasıyım. Ne yapayım?
* Peki hiç teklif gelmiyor mu dizi ya da filmde oynamanız için? Gelmez mi ama hep düşük fiyatlar. Olur mu ama abi şimdi? Arkamda 44 yıl bırakmışım sinemada. Başkasına bir vereceksen bana beş vereceksin.
* Peki hiç ödül aldınız mı? Ne ödülü? Arkamda tam 44 yılı bırakmışım bir tane tarak vermediler... Benim başka bir rol oynayamayacağımı mı düşünüyorlar? Pahalı geliyorum onlara.