Meğer millet ne kadar dertliymiş, bir alkol dedik bin ah işittik. Pazartesi günü yazdığım "Şişedeki laiklik" yazısına okurdan destek, "Hilal-i Ahdar"dan açıklama geldi. Toplumun kendi meselelerine, siyasetçi ve bürokratlardan daha samimi olması inanın beni yüreklendirdi. Demek ki, ne varsa sokakta var. O zaman, karamsarlık yok umut var.
Malum yazıda, toplumu sigaradan kurtarmak için gösterilen gayretin onda birinin alkolle mücadele için gösterilmediğini yazmış, bu konuda toplumun bilinçlendirilmesiyle görevli, marka kurum olarak Yeşilay'ın neden yetersiz kaldığını anlayamadığımı belirtmiştim.
İş öyle değil mealinde bir açıklama geldi Yeşilay'dan. Yeşilay Genel Sekreteri Ahmet Sırrı Arvas, bizden daha dertli. Kuruluşunun çalışmalarını genişçe anlatan Genel Sekreter, özetle "Biz derneğiz ismimiz büyük ama bütçemiz küçük" diyor. Üzerine de, "Yaptığımız tonla çalışma var ancak medya ilgi göstermediği için kimsenin haberi olmuyor" diye ekliyor.
"Yeşilay bir asırdan beri sigara, alkol, uyuşturucu, kumar, internet ve ekran bağımlılığının zararlarını anlatmaktadır, aktif ve canlı olarak hizmet etmektedir. Ancak yapılan çalışmalara maalesef medyamız pek yer vermemektedir."
Bu sözlerin ardından Arvas, son 1 yılda yaptıkları işleri de peş peşe sıralıyor. "Medya yöneticileri, internet siteleri, konferanslar, paneller, tiyatro gösterileri klipler, afişler, fuarlar yoluyla toplumun her kesimine ulaşıp, zararlı alışkanlıklardan uzaklaşmaları için faaliyetlerde bulunduk" diyor. "Ödüller verdik, AB fonları bulduk, sigarayı bırakma seminerleri yaptık, uyuşturucu kitapları dağıttık" diye de ekliyor.
Biz zaten, "Asırlık çınar Yeşilay olarak, öylece oturup kaldınız, kolunuzu bile kıpırdatmadınız demiyoruz. Yakın geleceğin en büyük tehlikesi olan alkol konusunda gerektiği kadar çaba sarf etmediniz" diyoruz. "Hem sadece siz değil, hepimiz bu konuda garip bir çekingenlik içerisinde bırakıldık" diyoruz. Yolladığınız cevaba baktığımızda, haklı olduğumuzu görüyoruz.
Ne olur unutmayın, gençleri alkolden uzak tutmaya çalışmak ne bireysel özgürlükleri kısıtlayıcı bir şeydir, ne de çağdaş olma hedefimize engel teşkil eder. Batı bir yolunu bulsa toptan yasaklayacak bu illeti. Hatırlasanıza sigaraya yaptıklarını. İçecek yer bulsanız alacak yer bulamıyorsunuz. Kararlılık böyle olur işte.