Başarı hakkında yazdığı kitaplarla ilgi odağı olan Mümin Sekman'ın tavsiyelerinden oluşan 'Çaresizsen Çare Sensin' dizisinin bugünkü bölümünde, 'atalet' sorunu ele alınıyor. Ruhunuza çöken, elinizi kolunuzu bağlayan 'atalet' duygusundan nasıl kurtulabilirsiniz...


Ruhun kanseri 'atalet'i yenin!

Planlarınız, parlak fikirleriniz var ama onları bir türlü uygulamaya geçiremiyorsanız, ruhunuza çöken, elinizi kolunuzu bağlayan 'atalet' duygusuna teslim olmuş olabilirsiniz....

Diyelim ki kişinin başarılı olma isteği var ama harekete geçemiyor. Eyleme geçme problemi varsa ne yapacak?
Motivasyon kadar önemli olan, başarının önünde duran engellerden biri de atalettir. Bir insan başarılı olması gerektiğini düşünüyor, bunun için neler yapması gerektiğini biliyor, isterse nasıl yapabileceğini biliyor, yapmamakla neler kaybettiğini biliyor, yapmazsa neler kaybedeceğini biliyor, yaparsa neler kazanacağını biliyor ama yine de yapılması gerekenleri yapmıyorsa o kişide atalet sorunu var demektir. Atalet; miskinlik, tembellik, eylemsizlik erteleme eğilimleri içerisinde olmak, yumurta kapıya gelmeden harekete geçmeme durumu demektir. Ataletli insanlar düşündüklerini yapmazlar, yaptıkları üzerine düşünmezler. Yılbaşında kararlar alırlar, uygulamazlar. Söylediklerini yapmama alışkanlığı vardır. Başarılı olmak için yaşadığınız hayatı sık sık düşünmeniz lazım. Üzerine çalışılmış bir hayat gerekir başarılı olmak için. 'Ben nereden başladım, nereye geldim, nerede olmak istiyorum; ben kimim ve ne yapmak istiyorum?' diye düşünmek lazım.

BİR TÜR PSİKOLOJİK KANSER GİBİ
* Ataleti yenmek ve eyleme geçmek için ne yapmalı?
Dışarından bir şey gelmesini bekleme ve ataletle savaş! Atalet bir ruh durumudur, insanın üstüne bir atalet duygusu çöktüğü zaman istekleri köreltir. Atalet aslında bir tür psikolojik kanserdir. Ruhunuza çöktüğü zaman istek mekanizmasını çökertir. Hiçbir şey istememenizi sağlamaya çalışır; uzun süre böyle devam etmek zorunda kalırsınız.

* Savaşma yöntemleri var mı?
Kalk ve bir şey yap! Ne pahasına olursa olsun ne olursa olsun. Bir şey yap, ataletinle kapış, ataletinle mücadele et! İçinde kanserle savaşıyorsan, teslim olmuyorsan, atalete de teslim olma. O senin içinde yaşayıp seni güçsüzleştiren, seni başarısızlaştıran, geride bıraktıran bir şey. O geldi ve içini işgal etti, buna izin verme, bununla mücadele programı oluştur.

* Ataleti de yendik diyelim, insan isterse neler yapabilir?
İnsan isterse hayatını birkaç beden büyütebilir, insan isterse yapabildikleriyle çevresindekileri şaşırtabilir. Hayatını değişterebilir! İnsan isterse... Ama yüzde kaç isterse? Yüzde 5 isterse mi yüzde 95 isterse mi? Birincisi isteğin şiddeti çok önemli. İkincisi istediğini bedelini ödemek pahasına istiyor musun? Başarıyı seçtiğin için nelerden vazgeçebilirsin, bedelini düşün.

* Mutlaka bir bedel mi ödenmeli? Bir vazgeçme olmalı mı başarı için?
Evet olmalıdır. Gerçekten isteyeni hak edenden ayırmanın yolu, o istediği şeye giden yolda birtakım engeller koymak. Engelleri aşıyorsa, o bedelleri ödüyorsa, o zaman onu gerçekten istiyor ve hak ediyor demektir. İnsanlar başarıya giden yolda önüne engeller çıkınca 'Bu engeller olmasaydı ben daha başarılı olurdum' der. Ama yürüdüğün yolda bir engel olmasaydı, o yolda herkes yürürdü ve herkesin gittiği o yolun sonunda da zaten başarı olmazdı. Engeller kimin başarılı olmayı hak edip kimin başarılı olmayı hak etmediğini ayırmaya yarıyor. Eğer bir yolda engel olmasa herkes yolun sonuna kadar gider, herkes başarılı sayılırdı ama o zaman başarı, başarı olmazdı. Engeller hayatın üniversite seçme sınavı gibidir.

UYKU VE BAŞARININ İLİŞKİSİ...
* Başarı için uykudan fedakarlık etmek gerektiği söylenir. Sizin iddianız ise bunun tam tersi. Uyku ve başarı ilişkisi nasıldır?
Başarılı olmak için az uyumak gerektiği kesinlikle yanlış. Köylerden kalma bir alışkanlık. İnsanlar binlerce yıl köy hayatı yaşadı ve orada erken kalkma alışkanlığı vardı. Evet köyde çok önemliydi ama artık şehre geldiğiniz zaman, beden değil beyin yorgunluğu yaşadığınız zaman işler değişiyor. Bu dünyada gücü azaltan 2 inanış var: Biri, 'ne kadar az uyursan o kadar çok başarılı olursun, erken kalkan yol alır' mantığı; ikincisi de 'matematiği iyi olan hayatta her şeyi kazanır' mantığı. Bu ikisine de karşıyım. Bazı insnaların kafası geceleri daha iyi çalışır. Herkes kendi kafasının çalışma saatini bulup ona göre çalışmalı. Einstein günde 15 saate yakın uyuyordu. Çünkü beyin gücüne çok ihtiyaç duyuyordu. Uykuyı azaltırsanız düşünce ve davranış kalitenizi düşürebilirsiniz. Gün içinde yapacağınız hatalar nedeniyle daha çok çalışsanız bile bir yere varamayabilirsiniz.