Yine iş başa düştü. Müdürüm, "Bu hafta Sinan Vardar'la röportaj yapacaksın" dedi. "Efendim nasıl olur? Ben futbolun 'f"sinden anlamam ki" dememe kalmadı, "Öğrenirsin işte daha iyi" diyerek lafımı ağzıma tıkadı. Emir büyük yerden, boynumu 'kınalı yapıncak' edasıyla önüme eğerek düştüm yollara. Yolda düşünüyorum. Spor servisinden istihbarat da aldım. Sinan Vardar, Türk futbolunun en büyük 'yetenek avcısı'. Benim 'engin' futbol bilgimse; futbolun 11'er kişilik 2 takımla oynandığı ve meşin bir topun arkasından koşturduklarını bilmemden öteye gitmiyor. Yani durum facia. Neyse... Vardar'la 40 yıldır oturduğu, gönül verdiği Beylerbeyi sahilinde buluştuk. İnanılmaz samimi... Bir baba sıcaklığıyla karşıladı beni ve 'ekürim' Ufuk'u. Sonra da başladı anlatmaya: "Çamur sahalarda, sokak aralarında başladım futbola. 18 sene çeşitli takımlarda top koşturduktan sonra 4 kulüpte başkanlık yaptım. Benim şansım Beylerbeyi'ne yani 40 senedir oturduğum yere Futbol Federasyonu Eğitim Dairesi'nin gelmesi oldu. Burada Gündüz Tekin Onay'la tanışmak keyfini yaşadım. O da benim için 'yetenek avcısı' derdi. Ondan aldığım feyzle futbolun profesyonelce yönetilmesini, kulüplerin kurumlaşmasını öğrendim. Futbolun içinden geldiğim için de; bir futbolcuyu 10 dakika izleyeyim, o çocuğun ileride futbolcu olup olmayacağını anlarım."

İYİ SEMTLERDEN FUTBOLCU ÇIKMAZ
Mesela bir futbolcuyu önce teknik kapasitesiyle keşfedebilirsiniz. Topu kaldırır, yan döndürür orada anlarsınız. Ama bunlarla iş bitmiyor. "Bu çocuğun mental gelişmesi ne olacak?", bu çok önemli. Beşiktaş Futbolcu Araştırma Merkezi'ni (BEFAM) kurarken, üniversitelerden en iyi psikiyatristleri getirdik. Futbolcuların zeka testlerini yaptırdık. Enteresan ama Beşiktaş Alt Yapısı'nın yüzde 73'ü varoşlardan gelen futbolculardır. Yüksek gelirli semtlerden futbolcu çıkmıyor. Çünkü futbolcu 13 yaşına gelip de futbol ile eğitim arasında bir tercih yapmak zorunda kalınca eğitimini tercih ediyor. Ama varoşlarda durum öyle değil. Yırtık ayakkabılarla futbolcu olmaya çalışıyorlar. Ailesi de teşvik ediyor. Neden? Çünkü işin ucunda para var.

BJK FIRSATI KAÇIRDI
BEFAM'la 17 futbolcuyu A Takımı'na çıkardım. Şu anda Alt Yapı'dan yetişmiş 8 tane futbolcu A Takımı'nda oynuyor. Benim her bölgede tanıdığım, güvendiğim antrenörler var. Bu kişilerden bana haber geliyor: "Burada 14 yaşında bir çocuk var Sinan Bey. İlgilenir misiniz?" diyorlar. BEFAM'ı kurarken Ulvi Hoca'yı, Fikret'i, Necdet'i aldım. Bu hocaların bütün raporları da doğru çıktı. Biz o raporlarda Beşiktaş'a kimleri tavsiye ettik? Gökhan Gönül Fenerbahçe'de şu an. Uğur Boral, Deniz Barış, Galatasaray'da oynayan Barış, Serkan, Mehmet Topal, Gençlerbirliği'nde oynayan Burhan, Ankaragücü'ndeki Gökhan... Bu isimleri söyledik ama almadılar. Yönetimi tenkit için değil ama; futboldan gelmeyen kişiler onları tercih etmedi. Menajerlerin kasetle getirdiği 4 milyon Euro'luk futbolcuları tercih etti.

GENÇLERBİRLİĞİ'NİN 70 MİLYONU VAR
Türkiye'deki alt yapı çalışmalarında bence en başarılı Gençlerbirliği'dir. İlhan Cavcav Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra 100 milyar maaş teklif etti bana. Çok iyi dostumdur. Ama medyada hiç yer bulmaz. Adam 2. takımı da 1. Lig'e çıkardı. 6-7 futbolcusunu her takım istiyor. Şimdi satacak onları. Gençlerbirliği'nin 60-70 milyon YTL parası var repoda. Üniversitede tez olur İlhan Cavcav ve ekibi. Galatasaray alt yapısı başarılıdır. Beşiktaş'ın alt yapısı da benim dönemimde 40 tane milli futbolcu çıkardı.

GENÇLERE DESTEK OLMAK LAZIM
Keşfettiğim çocuklardan beni hayal kırıklığına uğratanlar da oldu tabii. Ama BEFAM'la tespit ettiğim tüm futbolcular tam isabettir. İçlerinden bazılarının bende çok özel yeri vardı. Uğur vardı mesela. 'Bebeto' ismini koymuştuk. 16 yaşında aldım onu. Gol kralı oldu Beylerbeyi'nde. Onu çok severim. Kayserispor'da oynayan Eren'i çok severim, 17 yaşında keşfettim onu. Galatasaraylı Servet'i çok karakterli bir çocuktur. Batuhan'ı da çok seviyorum. Yeni oynayan çocukları yüreklendirmek lazım. Ama medya destek olmak yerine köstek oluyor. Gençlere destek olmak lazım.