Evlilikle birlikte kişiler yeni kimlikleriyle tanışırlar. "Evli" ifadesi, onlar için, nüfus cüzdanındaki bir değişiklikten ibaret değildir. Aile birliği, bireylerden, davul-zurnayla aldıkları bu unvanın(!) altını doldurmalarını bekler. Kadın ve erkek, artık daha fazla rol ve sorumluluk sahibidir. Kendi hallerinde yaşarken fark etmedikleri pek çok sorumluluk, artık onların omuzlarındadır. Aile düzenini kurmak bir ekip işidir. Ekip üyelerinin de hedeflerini belirlemeleri gereklidir. Ortak hedefte anlaştıktan sonra, amaca ulaşmak için ekip üyelerinin neler yapacağı tanımlanmalıdır.

DOĞAL SONUÇ
Buna rağmen ilk gün görev paylaşımı yapan gelin ve damada rastlamak zordur! Zaten görev paylaşımı genelde açıkça yapılmaz. Çiftlerin kendi tanımlarına veya kendi ailelerinde gördükleri düzene göre hareket etmeleri beklenir. Herkes farklı bir aile düzeninden geldiğinden, evlilik herkes için aynı şeyi ifade etmez. Bu nedenle açıkça konuşulmamış beklentilerin, netleştirilmeyen görevlerle karşılanmaması gayet doğal sayılmalıdır.

ROLLER YAKINLAŞTI
Klasik bir ailede kadın evin düzeninden, aile bireylerinin iyiliklerinden sorumluyken, erkek evi geçindirmek ve ailenin ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Bazı ailelerde hem evin düzenini hem de geçimini sağlayan kadınlar olduğu gibi; para kazanmaya ek olarak ev işlerini yapan erkekler de vardır. Ev işleri, tek kişinin sorumluluğu değildir. Kadın da çalışıyorsa, ev işlerinin yapılmasına erkek de katılmalıdır. Çocuğun bakımı sadece anneye yüklenmemelidir. Günümüz yaşantısı, kadın ve erkeğin rollerini birbirine yaklaştırırken, ailedeki görev paylaşımını da çeşitlendirmiştir. Birbirine her konuda yardım eden çiftler çoğalmıştır.