Bu köşede 29 Mart'ta "Geri adım" başlıklı bir yazı yer aldı.
"Geri adım"la neyin kastedildiğini sorgulayan bir yazı...
Önerinin sahibi TOBB başkanlığındaki sivil toplum örgütleriydi.
Dün bir mektup aldım.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "netleştirilmesini" istediğim konularda detaylı bilgi vermiş.
***
Öncelikle kapatma davasıyla iyice yükselen siyasi gerilimin bugün bir yumuşama iklimine girdiğini vurgulamak gerekiyor.
Yani 15 gün önceki hava yok.
Demek ki gerilimin Türkiye'ye bir şey kazandırmayacağı giderek daha iyi anlaşılıyor.
Bu noktada sivil toplum örgütlerinin katkısını unutmamak lazım.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da mektubuna Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini vurgulayarak başlamış.
Sivil toplum örgütleri olarak, "bu zorluğu aşmak için" harekete geçtiklerini söylüyor.
***
"Geri adım"a gelince...
Öneri şuydu:
"Uzlaşma için herkes aldığı mevcut pozisyondan bir adım geri atmalı."
Bu açıklama üzerine Başbakan sormuştu: "Nereden geri adım atacağım, bilmem lazım."
Benzer sorular muhalefetten de gelmişti.
Hisarcıklıoğlu, mektubunda bu konuyu netleştiriyor:
"Geri adım vurgusuyla inançlardan ya da ilkelerden ödün vermeyi önerdiğimiz sonucunu çıkartmak, doğruyu yansıtmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerinden ve halkının mutlu, özgür yaşama beklentisinden değil, 'Aldığı mevcut pozisyondan, yani tartışmaların işleyiş şeklinden geri adım atmalı' diyoruz."
***
TOBB Başkanı, "geri adım"ın taraflara soluklanma ve düşünme fırsatı vermek, siyasete yeni bir hareket alanı sağlamak için yapılmış iyi niyetli bir çağrı olduğuna vurgu yapıyor.
Burada "iyi niyet"e dikkat..
TOBB'un bazı siyasi oluşumların arkasında ya da içinde olma gibi bir hesabının bulunmadığı, örtülü biçimde ifade ediliyor.
Son cümle:
"Geri adım, sadece kendi değerlerine hassasiyet göstermenin ötesine geçmektir. Karşı tarafın değer ve taleplerini dile getirmesine karşı duyarlı olma fırsatının kaçırılmamasıdır."
***
Siyasi partiler arasında önümüzdeki günlerde görüşmeler yapılacak.
"Ötekini anlama" konusunda bir uzlaşma zemini oluşturulabilecek mi?
Göreceğiz.
Türkiye'nin geleceği için önemli fırsatlar hem yakalanmak hem de kaçırılmak üzere.
Bıçak sırtı bir siyasi zemindeyiz.