Özlem Aysoy... Başarılı bir iş kadını, anne, eş, evlat... Yazdığı 'Neden Ben' adlı kitabıyla tanıdım onu ve kendisiyle konuşunca herkesin tanıması gerektiğine inandım.

Beklenmedik bir anda göğsüne yapışan kanserle mücadelesi çok değil, bundan yaklaşık 1.5 yıl kadar önce başlamış Özlem Aysoy'un. Bir sabah göğsünde fındık büyüklüğünde bir kitle hissetmiş ve jinekoloğunu aramış. Aldığı yanıt, "Her şey normal, evet bir kitle var. Emzirmeyi henüz bıraktın, üzerine bir adet gör, bu arada ılık suyla banyoda masaj yap. Bir sonraki ay için rahat etmezse ultrasonda bakarız" olmuş. O günden sonra hayatı tamamen değişmiş 34 yaşındaki genç kadının. İşte Aysoy'un ağzından yaşadığı, ders alınacak süreç... "Jinekoloğumla konuştuktan 15 gün sonra göğsümdeki acı kayboldu. 1 ay sonraki muayenede kitle, ceviz büyüklüğüne gelmişti. Hemen, cerrah olan kayınpederimi aradım. Biraz çekinsem de, babam baktı ve hemen bir ultrasonla, mamografi istedi. (Bu arada dikkat edilmesi gereken konu şu aslında; her işin bir uzmanı var. Memenizde böylesi bir problemle karşılaştığınızda gidilecek yer genel cerrah. Özellikle meme üzerine yoğunlaşmış genel cerrahlar da var.)

'İKİ GÖĞSÜM DE ALINDI'
5 gün içerisinde tanı, teşhis, biyopsi ve ardından ameliyat yapıldı. Tek göğsümde vardı ama öteki göğsümde de daha sonra bir takım kitleler oluştu. Kanser olmasa da, geçen yıl Aralık ayında kendi isteğimle öteki göğsümü de aldırdım. 23 Temmuz itibariyle de kemoterapim başladı. 13 ay kemoterapim sürdü 2007 Aralık'ta da plastik cerrahlar bana göğüs yaptı. Bu hastalıkta ister istemez yara alınıyor. Bir kere yakıştıramıyorsunuz kendinize, 'Neden ben?' diye soruyorsunuz. Bu süreçte hiç yatmadım, çalışmaya devam ettim. Bir de çocuklarımın beni ayakta görmesini istiyordum. Büyük kızım Ece o zamanlar 8.5, küçük kızım Zeynep de 1.5 yaşındaydı. Şimdilik doktorlar kanseri yendiğimi söylüyor. Kemoterapi, radyoterapi bitti. Arkasından 6 haftalık bir dinlenme süreci yaşadım. Ondan sonra bütün testler yapıldı ve temiz raporu alındı. 3 ayda bir rutin kontrollerim var. Bir de içtiğim sürekli bir ilacım var onu 5 sene içecekmişim. Tedavim sırasında yurt dışından getirttiğimiz serum gibi bir ilaç kullandım. Özellikle meme kanseri hastaları üzerinde çok etkiliymiş. 52 hafta kadar kullandım.

'ISIRGAN YEMEYİN'
Tüm kadınlara şöyle seslenmek istiyorum: Bir kere kendi kendilerinizi elle muayene edin. Mutlaka yılda 1 kere mamografi çektirin. Bu artık grip gibi yaygın, 'Bana bir şey olmaz' demeyin. Her 10 kadından birinde oluyor Olunca da 'Öldüm, bittim' diye de kendinizi bırakmayın. Hayata sarılmak, ailenin desteği, sevgi-birliktelik çok önemli. Bir de kulaklarınızı kapatın her şeye. Doktorum bana açık açık, 'Tedavi sırasında kemoterapi alırken almayacağın iki şey var. Birincisi greyfurt, ikincisi ısırgan. Bu ikisinden uzak duracaksın" dedi. Bir savaştam çıktım, savaşın galibi hastalık değil bendim. Kendimle gurur duyuyorum.'