Maç tamamen bir taktik savaşıydı. İki taraf da kontrollü oyunu seçmiş ayağa garanti paslarla riske girmeden tempoyu da fazla yükseltmeden maçı en az hata ile tamamlamayı düşünmüşlerdi. Şunu herkes Fenerbahçe'de bilmekteydi. İngiliz takımlarının ilk 20 dakikaları çok önemlidir. Baskı kurarlar rakibini paniğe sokup hataya zorlarlar. Nitekim baskıyı yaptılar ama golü ölü top vuruşunda, adam paylaşımındaki hata yüzünden yedik. Kaleci Volkan'ın yapacağı bir şey yoktu. Burada fatura Vederson'a çıkar. Çünkü arkası dönük adama gereksiz yere faul yapmıştı. İlk dakikalarda Chelsea'nin direkten dönen top dışında başka gol pozisyonu yoktu. Buna karşılık Fenerbahçe, Lugano'nun kafa vuruşuyla gole çok yaklaştı ama olmadı. 20. dakikadan itibaren Fenerbahçe oyunda dengeyi sağladı. Sabırla ayağa garanti paslarla bıkmadan usanmadan oynayarak, maçın temposunu ve oyunun kontrolünü Fenerbahçe elinde tutmayı başardı.
***
Kazım ve Gökhan'la olumlu hücuma katkıda bulundular ama ileride Semih dışında başka kimsenin olmaması hücum denemelerini sonuçsuz bıraktı. 60. dakikadan sonra Fenerbahçe çift forvete dönmesiyle birlikte etkili olmaya başladı. Rakip kale önünde gol tehlikesi yaratmaya başladılar. Uğur'un oyuna girmesiyle F.Bahçe çok adamla atağa kalktı fakat rakibin kontrataklarına maruz kalmaya başladı. Bir dakika içinde iki net gol pozisyonundan yararlanamadık. Birincisi, Gökhan Gönül'ün vuruşunu 3. yedek kaleci son anda çizgiden çıkardı. İkincisi ise, ceza sahası dışından Kazım'ın süper şutuydu... Ama taktik savaşını Grant kazanmıştı. Bu Chelsea'ye Fenerbahçe'nin yenilmesiydi bizi en çok üzen... Chelsea'nin Fenerbahçe'den hiçbir fazlası yoktu. F.Bahçe'ye yazık oldu... Hepinize teşekkürler çocuklar...