'Lehçesi Laz nakaratı şarkıların müzisyeni, memleketin yarım kalmış öpücüğü; sahnede Zeki Müren, ses tekniğinde Cem Karaca ve Neşet Ertaş sevgisi; işte Volkan Konak....
Volkan Konak'la memleketi Trabzon, şarkıları, şiiri ve yeni projeleri üzerine konuştuk...
* Ulaştığın en iyi -ve belki içimizi burkan- yerden başlayalım; 'Doktorlar da ne bilur yüreğin ağrusunu?' Cerrahpaşa Şarkısı değil mi? Bakın şimdi; üç kadın var. Sibel, Nuray, Aynur... Üçü de göğüs kanseri. Ciğerlere sıçramış. kanser. Kemoterapi görürken tanışıyorlar. Aynur benimle tanışmayı çok istemiş. Eşi falan çok iyi dost olduk. Bir zaman sonra Aynur ölmek üzereyken çağrı aldım. Ve gitmekte geciktim. Kaybettik. Ciğerimde yaradır. Ve Kazım tabii ki. Yahu dağulduk yine..
ŞİİRİN SESİ * Peki, lehçesi Laz nakaratı çocukları konuşalım. Fuat Saka, Kazım Koyuncu... Onlar bizim zenginliğimizdir. Fuat abi; tekniğine, yaşına saygı duyduğum bir abim. Kazım bir başkaydı zaten. Gerçi o etnik olana yöneldi. Ben oyun havası bile kullanmamışımdır. Daha çok işin duygu tarafını yakalamaya çalıştım. Ve şu var; sanatçı sanatçıdır. Onları öyle görmek gerek. Elma elmadır, kızılcık da kızılcık. Kızılcıktan elma olmasını beklememek lazım.
* Siz onları rakipleriniz değil zenginliğiniz olarak görüyorsunuz yani... Yahu tribünlerden gelen tepki yüzünden bir futbolcu takım arkadaşını şikayet etmiyor da ben onları tribüne şikayet eder miyim? Olur mu öyle şey?
BİZ FARKLIYIZ * "Biz başkasına benzemeyiz" diyorsunuz... Evet yaptıklarımız da düşündüklerimiz de farklıdır bizim. Mesela bizim yaptığımız müziği sifon çekilen yerlerde değil uzun yolculuklarda dinlemelisiniz. Tavsiye ediyorum. Eylül'de yeni çalışmamız var. Kasım gibi çıkacak piyasaya... Mesela onunla uzun yolculuk tavsiye ediyorum.
* Efulim, Pedaliza... Son çalışmanın adı nedir? Mimoza.
* Nedir Mimoza isminin gerekçesi? Babam şofördü. Çok gezerdi. Bulmuş Antalya tarafında. Getirdi oradan fideyi. Tutmaz dedik ama 'Karuşmayun baa!' dedi. Bir şey diyemedik tabii. Yaz kış başını bekledik. Bağırırdı uzaktan; 'Ula mimozaya su verin, ula kar düşmesin üzerine sallayın!' Naylonlayruk oni! Olmaz böyle bir şey; tuttu o mimoza. Halbuki Trabzon'da tutmaz. Biz tutturduk usta. Şimdi kocaman bir ağaçtır.
DEĞİŞİK KONULAR * 'Aranda' çalışmasında ne kadar değişik soruna değinmişsiniz... Ben her şeye karşı duyarlıyım. Akasya dalının rüzgarda salınması da annemin kurumuş damarlı elleri de, kanser de, göç de, gurbet de, baharın gelişi de umurumdadır benim. Mesela tek temalı bir çalışma doyurmaz beni.
* Bir sanatçıyı besleyen şey yaşamı değil midir? Aynen öyledir. Arı neyse yaptığı bal da öyle olur. Yani nelerden besleniyorsan öyle üretirsin. Ama anzer yersen? O zaman bi kaşuk yiyemezsin ondan.
* Niye? Gatmerlu olur. Daha besleyici olur
POP ÇİKOLATA GİBİDİR * Ve hatta çok daha kalıcı olur daha bir sevilir değil mi? Bak benim albümlerim eskimiyor. En eskisi bile hâlâ satıyor. Popüler kültüre takılmıyorum, hiçbir bağım yok işin o tarafıyla. Çikolata gibidir pop olan. Yer çöpe atarsın. Ama Neşet Ertaş, Cem Karaca... Onları hiçbir şey unutturamaz. Yıllar sonra bile çıkarır dinlersin
* Bunlar beslenme kaynaklarınız oluyor değil mi? Dolayısıyla bizim... Ben mesela Zeki Müren'in sahnesini, Cem Karaca'nın ses kullanma tekniğini, kendisi demese de Neşet Ertaş'ın blues oluşunu, ozanlığını seviyorum. Muharrem Ertaş'tan geliyor. Hepsi benim için renk ve hepsinden nasipleniyorum.
* Sektör kendi mitini yaratırken aynı zamanda bellek kaybını getirmiyor mu? Kesinlikle... Böyle uyuşuk ve rutine bağlanmış bir tarz oluşuyor. Halbuki insanlara dirsek atmak lazım bazen. Duygularını dürtmek lazım bazen.
SOLUKLU ŞARKILAR * Şarkılarımız uyandırma servisidir bizim Doğru. İnsanların gözleri nemlenmeli. Zaman zaman dost denizlere yolculuğa çıkmalı. Öteki müzikler seni sadece araba sürerken ya da başka refleks bir iş yaparken kulağının bir kenarında durur. Bizimkileri uzun yolculuklarda, derin yolculuklarda dinleyin. Toprağı geniş bir alanda tararsan yüzeyde bir şeyler elde edersin. Oysa derinlemesine kazarsan değişik katmanlarını görürsün. Diğer müzik çalışmalarını küçümsemiyorum ama benim yaptığım katmanlı bir arayıştır.
* Peki, okyanusta yeni yolculuklar var mı? Yakında bir televizyon programı düşünüyoruz.