Benim odada
Hicri'yle baş başayız. Tatlı sert yapıyorum ki dili gevşesin;
Seni tutup duvara vursam, içinden 4-5 adet Küçük Emrah dökülecek Hicri. !!!!!
Derdini de bakalım. Ufak sıkıntılarım var abi. Endişelenmene değmez.
Akıl değil bilgi ver Hicri. Abi bir şey soracağım o zaman.
Neymiş o? İçinde sevda saklamayan yürek neye benzer.
Neye? Suyu durmuş kuru musluklara.
Eeee? Hele de böyle bahar bahar günlerde aşksız çarpıyorsa varsın küt duruversin.
Şair gibi konuşuyorsun da muammayı çözemedik. Abi sen hep demez misin?
Neyi? Yaşamak paylaşmaktır. Paylaşmak da azına çoğuna bakmaksızın yetinmek ve sevdalına yetmektir?
AŞIKSAN AŞIĞIM DE Sonra gözleri buğulanıyor, sesi çatallanıyor,
Hicri ufaktan ufak sünger kıvamına geliyor.
Hicri... Buyur abim.
Oğlum aşık mı oldun sen yoksa? (Şaşırıp toparlanarak) Estağfurullah abi, ne haddimize?
Len oğlum aşıksan aşığım de. Abi olur mu senin karşında böyle konular...
Saçmalama. Sen benim oğlum sayılırsın. Derdine düştüğün biri mi var? Abi biri yok ama olabilir.
!!!!!! Yani imkanı yok olamaz tabii de, şey işte...
Oğlum lafı don lastiği etme. Anlat şunu kurtul. Abi ben akşamları buradan çıkıp dolmuşla Beşiktaş'a iniyordum ya...
Eeee? Artık yürüyerek gidiyorum o yolu.
Balmumcu'dan Beşiktaş'a yürüyorsun? KARŞIDA OTURMAK İskeleye kadar abi. Sonra da vapura biniyoruz.
"Biniyoruz" mu dedin? Kim o, kimle biniyorsunuz vapura? Yani abi şöyle. Biri var. Önden o gidiyor.
Eeee? Ben hissettirmeden 5-10 adım arkasında yürüyorum. Sonra iskelede o da vapura biniyor ben de.
İyi de sen karşıda oturmuyorsun ki. Ben onun karşısında oturuyorum abi.
Kim bu kız? Ne iş yapar, adı sanı ne, kaç yaşında? Abi onları bilmiyorum daha. Zaten öğrenecek halim de yok.
Nasıl yok? Sor öğren. Abi kız beni fark etmiyor bile. Her akşam ardında yürüyen, vapurda karşısına oturan adamı bile fark etmiyor.
Peki oğlum sen neyin peşindesin? Bu kadar beğeniyorsan bir şekilde tanışmanın yolunu bul. Ciddiysen ciddi ciddi konuş. Yalnız dikkat et. Kız sözlü, nişanlı olmasın. Yavuklusu filan varsa huzurlar bozulmasın. Ben tanışamam abi. Adını filan da soramam. O konuşsa ben konuşamam.
KEDİ PATİSİ Oğlum o zaman ne izleyip duruyorsun elin kızını hafiye gibi? Hem neyini bildin neyine taktın kafayı da böyle yangınlardasın? Abi gazeteden çıktığım bir akşam durakta rastladım ona ilk. Galiba bizim buraya yakın bir iş yerinde çalışıyor. Yanında bir kız arkadaşı daha varken izledim onları...
Eeee? Abi bu kızın gözlerinden şelale akıyor sanki. Gülünce yüzünden, dudaklarından, dişlerinden kedi patisi gibi yumuşacık bir şey dokunuyor insanın içine. Yürürken beyaz yelkenli, incecik, zarif bir kayık süzülüyor sanki. Dokunsam kırılacak, konuşsam büyüsü bozulacak gibi bir durumdayım ben ona karşı. Geçici bir heves yani anlayacağın.
Geçici heves ha? Geçer di mi abi?
Geçer oğlum geçeeer. Ama deler de mi geçer, örseler de mi geçer, yakar yıkar mı, aklın bir daha ayar tutar mı orasını bilemem. Yazımı yetiştireyim sonra sana olmayan akıllarımı satayım... (Yarın: Peki sonra ne oldu?)