'Dünyanın en iyi erkek mankeni' unvanına sahip Mert Öcal, sosyetik bir kadının kendisine; 'Sana Acarkent'ten bir ev alayım, benim sevgilim ol' dediğini söyledi!.
Best Model of Turkey ve Best Model of World yarışmalarının 1.'si Mert Öcal'la konuştuk.
* Dünyanın en iyi mankeni seçilmeniz hayatınızı nasıl etkiledi? Karakter olarak hiç değişiklik yaşamadım. 'Ben ünlüyüm' gibi bir kompleksim olmadı. Hayatımda bazı değişiklikler tabii ki oldu ama karakter olarak ben aynı Mert'im.
'PARAYLA SATIN ALINMAM'
* Yurt dışı çalışmalarınız var mı? Best Model'den sonra İngiltere, Almanya, İsrail, Fransa, İtalya'da podyuma çıktım. Şu anda da İtalya'da çalışmalarım var.
* Kadın mankenlerin magazin basınında sıkça yer almasından ve erkek mankenlerden iyi para kazanmasından rahatsız oluyor musunuz? Sistem beni rahatsız ediyor. Bunlar magazine bağlı şeyler. Demek ki seyirci; hep kadın manken görmek istiyor ki hep onlarla ilgili haberler yapılıyor. Tasarımlar da kadınlar için hazırlandığı için böyle bir durum sözkonusu.
* Kadın mankenlerin peşinde birçok playboyun, iş adamının olduğunu biliyoruz.. Siz de böyle bir teklifle karşılaştınız mı? Evet oldu ama ben öyle bir karakterde bir insan olmadığım için gelen bu teklifi sert bir şekilde geri çevirdim. Best Model of the World 1.'si olduktan sonra sosyetik ve yaşı benden büyük bir kadın bana, "Benim sevgilim olan ben de Acarkent'te bir villanın tapusunu üzerine yapayım" dedi. Bu söz karşısında çok üzüldüm, çünkü ben parayla satın alınacak bir insan değilim.
'BİR KERE TACİZ EDİLDİM'
* Hiç tacize uğradınız mı? Bir gece kulübünde bir grup İspanyol güzel yan masamızda eğleniyordu. Arkamda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde bir kız gülümsüyordu. Yanımda kız arkadaşım olduğu için sesimi çıkartmadım.
* En uzun ilişkiniz ne kadar sürdü ve aşka inanıyor musunuz? En uzun ilişkim 2 sene sürdü. Ama yine de aşka inanan biri değilim. Ben aşık olmam ama saygı ve sevgi hissederim.
* Mankenlerin oyuncu olması artık gelenek haline geldi... Birinde podyumda yürüyorsun, tasarımcının tasarladığı kıyafeti yansıtıyorsun. Oyunculukta da herhangibir karakteri iyi ya da kötü bir şekilde televizyondan insanlara yansıtıyorsun. İkisinde de rol yapıyorsun. Ama "Ben yakışıklıyım veya güzelim" diyerek oyunculuk olmaz. Mesela ben kendimde birtakım eksiklikler hissettim ve bu nedenle oyuncu koçlarından eğitim aldım.
* Hayalinizde oynamak istediğiniz bir karakter var mı? Bugüne kadar hep iyi rollerde boy gösterdiğim için artık kötü bir karakterde ekran karşısına çıkmak istiyorum.
* Duygusal bir insan mısınız? Eskiden duygusal yönüm çok ağır basıyordu ama yaşım ilerledikçe daha mantıklı hareket etmeye başladım. Çünkü ne kadar duygusal davranırsan hayatta o kadar kaybediyorsun.
* Çocukluğunuzda nasıl biriydiniz? Benim çocukluğum tam bir fiyaskoydu. Çok utangaç biriydim, kızlarla konuşamazdım. Mesela; Lise 1. sınıfta bir kızdan hoşlanıyordum. Çok kilolu olduğum için beni reddetti, ben de inat ettim kilo vermek için. Yani bu günlere gelmemde o kızın payı çok büyük.
SİNEMA FİLMİ GELİYOR
* En son kime çiçek aldınız? Anneme..
* Başınız sıkışınca nereye sığınırsınız? Bir yere sığınmam, derdimi kendi başıma çözmeye çalışırım.
* Yakın zamanda bir sinema filminde rol alacağınız söyleniyor? Nasıl bir proje olacak? İlk sinema filmim olacak. Şu anda 2009 Ocak ayında vizyona girmesi planlanıyor. Filmde; aşk ve entrikalar olacak. Ben de hayatı entrikalar üzerine kurulu bir adamı canlandıracağım.
* 'Görgüsüzler' dizisindeki rol arkadaşınız Çağla Şikel'le aşk yaşadığınız iddia edildi... Aynı dizide rol alan iki genç insan hakkında bu tarz haberlerin çıkması gelenek haline geldi. Çağla benim arkadaşım. Yok öyle bir şey. Zaten onun çok güzel giden bir ilişkisi var.