Raşit Bağzıbağlı, 22 yaşında Türkiye'nin en önemli modacıları arasına katıldı. Genç modacının son bombası ise Paris Hilton için diktiği kıyafet oldu.
Genç modacı Raşit Bağzıbağlı ile moda ve Paris Hilton üzerine konuştuk...
* Çok genç yaşta olmanıza rağmen moda dünyasında emin adımlarla ilerliyorsunuz. Modaya olan merakınız nasıl başladı? Kumaş kökenli bir aileden geliyorum. Bağzıbağlı, Kıbrıs'ta temelleri atılan 50 yıllık bir kumaş markası. Markanın kurucusu dedem Raşid Bağzıbağlı. Ben de Derviş Bağzıbağlı'nın oğlu olarak zaten çekirdekten yetiştim. Çocukluğumdan beri çok meraklıydım modaya. Yaşım genç ama bu işe yabancı değilim. Liseyi bitirdikten sonra Londra'ya gittim. Şarkıcı olmak istiyordum. Ama küçüklükten beri istediğim şey modaydı aslında. Bu sırada kurslara gittim ve Londra'da eğitim aldıktan sonra 2003'te Türkiye'ye döndüm. Bazı modacıların yanında staj yaptım. Bir ara Lübnan'a gittim. Orada da çalışmalarım oldu. Sonra ailemin desteğiyle Bağdat Caddesi'nde bir butik açtım. Müşterilerin istekleri doğrultusunda özel tasarımlar yapmaya başladım. Kendi atölyemi kurdum. 3 senelik bir çalışmanın ardından geçen yıl Bağzıbağlı kumaş mağazalarının 50. kuruluş yıldönümü için Esma Sultan Yalısı'nda "Golden Age" adında bir haute-couture defile düzenledim. Bu, kendi markam B-Russh'ın başlangıcı oldu. 22 yaşında Türkiye'nin en genç haute-couture modacısı oldum.
* B. Russh markası nasıl ortaya çıktı? Russh benim takma adım. 'B' ise soyadımdan geliyor. Biz bir aile şirketiyiz. Ama genç bir koleksiyona ihtiyacımız vardı. Yurt dışında ismimi ve soyadımı telaffuz ederken zorlanıyorum. Ben de böyle akılda kalıcı bir marka yarattım.
'ELBİSEYİ ÇOK BEĞENDİ'
* Tasarımlarınızda hangi kumaşları kullanmayı tercih ediyorsunuz? Uçuşan kumaşları ve taftayı çok seviyorum. Kumaşların içine doğdum ben. Hepsi benim için çok değerli. Dedem İngiliz erkek kumaşları satardı. Kadınlara erkek kumaşlarından kıyafet dikmek istiyorum.
* Kimleri giydiriyorsunuz? Petek Dinçöz, Güzide Duran. Ajda Pekkan'la görüşmelerim sürüyor. İnşallah bu yaz onunla çalışacağım. Ahu Aysal en önemli müşterim. Zaten ona çok büyük teşekkür borçluyum. Paris Hilton'un kıyafetimi giymesinde payı çok büyük. Bir gün Ahu Hanım mağazaya geldi. Ben Paris Hilton'un geleceğini duymuştum. "Ahu Hanım, ben Paris için elbise düşündüm. Gelin birlikte seçelim isterseniz" dedim. O da kırmadı beni. Kıyafetleri Ahu Hanım'la seçtik. Ahu Hanım, "Hazırlan, bir mektup yaz, fotoğrafını, kartını koy gönder" dedi. Paris, mektubu okumuş bayılmış zaten.
* Ne yazdınız mektupta? Sanki arkadaşıma yazar gibi çok samimi bir mektup yazdım. "Türkiye senin için cennet gibi olacak. Çok güzel eğlence mekanlarımız var. Ben de bir 'party boy'um. Senin için mini bir elbise tasarladım. Çünkü bacaklarının çok güzel olduğunu düşünüyorum. İnşallah kıyafetlerimi beğenip, giyersin. Umarım görüşürüz. Kendine iyi bak" dedim. Resmiyetten çok sıkılmış. Böyle bir mektup onu çok etkilemiş. Elbiseyi de çok beğenmiş.
'İKİ KİYAFET SİPARİŞ ETTİ'
* Bu sizin kariyeriniz için çok önemli bir adım oldu. Teklifte bulunmuştum ama elbiseyi giyip giymeyeceğini bilmiyordum. Yarışma günü telefon geldi. Benim dışımda başkaları da teklifte bulunmuş zaten. Açıkçası burada giyeceğini tahmin etmiyordum. İki tane kıyafet göndermiştim zaten. O gece giydiği elbiseyi daha önce defilemde Ece Sükan giymişti. Otele gidip kıyafetleri götürdüm. Üzerine tam oturdu. Ayakkabısını da ben ayarladım. Diğeri ise yine mini altın rengi bir elbiseydi. Paris, 2 elbise daha sipariş etti bana.
* Parti nasıl geçti? İnanılmaz kalabalıktı parti. Ben uzaktan ona el salladım. Korumalar önce yanına çıkarmadı. Sonra beni görünce hemen korumalara beni yanına getirmelerini söyledi. Çok sıcak ve samimi biri.
* Cengiz Abazoğlu, Paris Hilton için 4 kıyafet dikmişti. Ama Paris o akşam, partide sizin tasarımınızı giymeyi tercih etti... Ben Cengiz Abazoğlu'nu örnek alıyorum. Çok başarılı bir modacı. Ama bence daha iyi bir kıyafet olabilirdi. Bence yaşından olgun gösteren bir elbise olmuş. Daha tarz bir şey bekliyordum Abazoğlu'ndan. Ama o da öyle uygun görmüş, bir şey diyemem.
YENİ KONSEPT 'STRİPTİZ'
* Bazı modacılarımız Türk mankenlerle çalışmayı tercih etmiyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? lerin büyük bir çoğunluğu kendilerine bakmıyor. Allah vergisi bir vücutları var ama o kadar. Doğru beslenmiyorlar ve spor yapmıyorlar. Bu arada Ayşe Hatun Önal ile de bir çalışmamız olacak ilerleyen günlerde. Yaz koleksiyonum için onunla çalışacağım.
* Nasıl bir konsepti olacak koleksiyonunuzun? Konseptimiz 'striptiz' olacak. Çok iddialı, farklı bir çekim düşünüyorum. Mekanımız bir striptiz kulübü olacak. Şahane büstiyerler hazırladım.
* Türk kadınının giyim tarzını nasıl buluyorsunuz? Beğeniyorum. Kendilerine ait bir duruşları var. Gerçi biraz fazla takıp takıştırıyorlar.
* Türk modacılardan kimi beğeniyorsunuz? Yıldırım Mayruk, Nur Yerlitaş ve Ahmet Eraslan.