Ciddi tavırları, puslu bakışları aslında sadece rol icabı değil. Sinan Albayrak, hayatın her aşamasını sorguluyor. Albayrak, güçlü bir kadınla evlenebileceğini dile getiriyor.
Sinan Albayrak, hayata umutla bakıyor. Ancak dünyadaki olumsuzlukları görmezden gelmememiz gerektiğini düşünüyor...
* Çok ciddi bir duruşunuz var; neden? Hayatın getirisi diyelim. Ciddi olunması gerektiğine inanıyorum. Hayata karşı da gayri ciddi bir piyasaymışız gibi bir görüntü var. Sanki sadece 'Nerede iş buluruz, nereye kapak atarız, hangi rolü alırız?' derdindeymişiz gibi... Sanatçı aslında bir temsilcidir. Olanı görmezden gelmeden gösterebilmek kaygısını ve derdini taşımalıdır.
* Nedir seyirciye göstermek istediğiniz? Oyunculuğumun ötesinde de bir duyarlılığa sahip olabildiğimizi göstermek isterim.
* İnternet sitenizde yaptığınız gibi mi? Televizyonda kanalları değiştirirken canımızı acıtacak görüntüleri geçmememizi öneriyorum. Dur ve düşün! Aynı şeyi sitemde de yaptım, kendi fotoğraflarımın arasına özellikle çocukları koydum; savaşta yetim kalmış ya da açlık çeken insanların fotoğrafları. O görüntüleri koyduğumda insanlar ister istemez bu görüntülere takılsınlar, düşünsünler diye... 'OTELLERDE YAŞIYORUM' * İleride neler yapmak istiyorsunuz? Biri kameraman, diğeri yazar 2 ağabeyim var, onlarla sinema filmi çekmeyi isterim. Bir aile şirketi gibi ortak film yapmayı çok isterim.
* Ailenizle aranız nasıl? Allah'a şükür annem babam sağ. İkisi de köyden çıktılar; Kayseri'de Pınarbaşı Uzunyayla diye bir Çerkez bölgesi vardır. Ben Almanya'da doğdum şimdi onlar Ankara'da yaşıyor. Her bayramda mutlaka bir araya geliyoruz.
* Nasıl bir hayatınız var? Göçebe hayatı diyebiliriz. Otellerde yaşıyorum, evim artık otel gibi oldu. Şimdi "Parmaklıklar Ardında" için Sinop'ta kalıyorum. Ara ara gelebiliyorum İstanbul'a. Benim etrafımda her an her şeyin değişiyor olması gerekiyor. Etrafımda sabit olması gereken tek tük şey var.
'DOĞRU BİR EVLİLİK YAPACAĞIM' * Nedir onlar? Ailem, dostlarım, sevdiğim, kadınım, ileride olursa eşim, belki de inşallah bir çocuğum olursa çocuğum.
* Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Evlilik düşünüyorum tabii ki ama kendime pek inancım kalmadı. Bu hareketlilik arayışımdan yeterince ilgi gösterebilecek miyim çocuğuma ya da eşime? Evlilikte huzur olması gerekiyor. Evlilikler genelde sıradanlaşmış. Sıradanlaşmama ümidiyle her günü heyecan içinde geçmesi gereken, huzurla dolu, güzel tartışmaları olan bir evlilik istiyorum. Doğru bir evlilik yapacağım, evliliğin şart olduğuna inanıyorum, çocuğun da şart olduğuna inanıyorum, neslimi yürütecek biri tabii ki olsun.
* Eş, nesli yürütecek kişi mi sizin için? Bir anlamda da öyle. Çoğu insan evlilik nedir dediğinizde "Düzenli bir hayat işte, evde yemeğim yapılsın, çamaşırım yıkansın" der. Bu da gerekli; eve geldiğim zaman kadınımım yemek yaptığını görmek isterim, güzel kelamla karşılanmak isterim, çamaşırlarım yıkansın, ütülensin.
'SÖZ DE DİNLERİM' * Oh ne güzle hayat... Ama benim de ona sunacağım şeyler olacak; aşk mesela.
* Geleneklerinize bağlı mısınız? Evet, maneviyata ve inanca çok önem veririm. Gelenekçiyim, aileye çok önem veririm. 'Ana kuzusu' diye bir tabir vardır. Anne sevmek; aile sevmek, düzen sevmektir. Karşı tarafın da kendi ailesine değer vermesi çok önemli. 'Aile' dediğin şey sonuçta büyük bir şirkettir ve o şirketin her kesiminin iyi anlaşması gerekiyor
* Şirketin patronu kim? O gün kim haklıysa. Ben söz de dinlerim gerekirse. Bana söz dinletecek kadın lazım.
* Nasıl bir kadın? Güçlü! Yani yaptığı işe inancı olan, kendi işinde başarılı, söylediğine inanan, söylediğini yapan, söz söyleme gücü olan ve dinleme yeteneği olan. Hayattaki duruşunun dik olması gerekiyor, gözyaşına hiç tahamülüm yok. Tabii ki kırılma noktalarımız vardır. İkimiz beraber o kırılmaları tedavi ederiz ama bu genele yayılırsa, ben orada olmam. Yani hayattaki duruşu çok önemli. Düştüğüm zaman beni kaldırabilmesi gerekiyor. Çünkü benim zaten erkek olarak yüklendiğim bir rol var, toplum tarafından verilen. Ben zaten hayat boyu güçlü olmak zorundayım. Kadınım da öyle olsun.