Bendeniz, ülkemizin ekonomik durumunun nasıl olduğunu anlamak için sadece Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarına itibar ediyorum.
Çünkü en iyisini o söylüyor.
Gazeteci soruyor:
Efendim, karşılıksız çek sayısı artmış, ne diyorsunuz?
El cevap:
"Bu, ekonominin kötü olduğunu göstermez."
Demek ki göstermez ki koskoca bakan öyle buyuruyor.


2002'de 500 bin olan protestolu senet sayısı, 2007'de 1.5 milyona çıkmış.
3 misli artış var.
2002'deki 750 bin karşılıksız çek sayısı ise 2007'de 1 milyon 400'e çıkmış.
2 misli artış var.


Dikkat ediniz, eskiye nazaran çok daha büyük oranda kredi kartı kullanıldığı halde, ödenmeyen senet ve çek sayısında 2'ye, 3'e katlanma mevcut.
Neden acaba bu?
Ekonomik vaziyeti göstermediğine göre...
Yani, esnafın, tacirin, üreticinin cebinde nakit para bulunmadığını, sadece havada değerli kağıtların uçuştuğunu ve değiş tokuş edildiğini göstermediğine göre...
Nasıl göstermiyorsa?..
Başka bir şeyi gösteriyor olmasın sakın!


Belki de milletimizin giderek daha ahlaksız ve güvenilmez hale geldiğini göstermektedir.
İmzaladığı çeki, senedi ödemeyen adama ne denir?
Basiretli tacir denilmeyeceğine göre...


Peki...
Son 6 yılda...
AKP liderliğinde toplumda, dindarlık, dürüstlük, temizlik, şeffaflık, kapanma, safiyet, iffet, namus gibi yüksek değerler ve ananevi kültürümüzün şahlandığı...
Yolsuzlukların üzerine aslanlar gibi gidildiği...
Hortumları kesildiği...
Çetelerin çökertildiği öne sürüldüğüne göre...


Önerilen bu tertemiz siyasi liderliğe rağmen, Türk insanı imzaladığı çeki ve senedi niçin ödememekte ısrar ediyor?
Burada bir ekonomik sıkıntı yoksa, algılama ve davranış çelişkisi yok mu?
Deneysel basit bir gözlemle yetinerek bile, eski dönemlere nazaran cuma namazlarının kitleselleştiği, özellikle esnafın, tacirin artık neredeyse hiç cuma namazı kaçırmadığı bu iktidar döneminde...
Nasıl oluyor da karşılıksız çek ve senet sayısı artıyor?
22 Temmuz seçimlerinde sandığa koşturup, neredeyse tulum AKP iktidarı çıkartan halkımız, siyasette temiz, ticarette kirli mi davranıyor?
Nedir?
Kendimden kuşkulanıyorum.
Mehmet Şimşek'e bakacak olursak, üniversitede hocalarımız bize sosyoloji yerine palavraloji öğretmiş olmalılar.