AKP'nin kapatılmasına yönelik tartışmalar 3 konu üzerinde yoğunlaştı. Bu konular, olayın iç ve dış dinamiklerini, etkilerini, sonuçlarını içeriyor: 1) Davanın perde arka sında ne var? 2) Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar sonrası, Türkiye nereye gidecek? 3) Kapatma kararını etkileyecek, Anayasa değişikliği veya referandum olur mu?

Perde arkası
Medyada, davanın perde arkası tartışılıyor. Vatandaşlar da davanın arkasında dış etkiler olup olmadığını merak ediyor. Yazarlara, "ABD'deki başkanlık seçimlerinin muhtemel sonuçlarına göre gelişmeler olacak mı?" ya da "Bu işin arkasında AB var mı?" soruları soruluyor. 28 Şubat hareketini baz alan sorular dikkat çekiyor. Dış etkenler üzerinde duralım. ABD, her işin altında zaten var. ABD'de Kasım'da yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçi aday McCain'in başkanlığı konuşuluyor. Bush'un devamı olacak McCain saldırgan politikalara devam edebilir. İran dosyasını açar ve AKP'nin bu operasyona katılmasını ister. Başbakan, Türkiye'nin İran saldırısında rol almasını istemiyor. Bu dava, ABD yönetimi tarafından Erdoğan'ı köşeye sıkıştırma amaçlı kullanılabilir mi? Türk askerinin Afganistan'da savaşması isteniyor, Genelkurmay karşı. Bu açıdan da Başbakan sıkıştırılıyor olabilir mi?
ABD Başkan Yardımcısı Cheney geliyor. Dünyayı idare eden esas başkan olduğu iddia edilen Cheney'in gelişi ile dava arasında bağlantı var mı? Vatandaş merak ediyor. ABD, Erdoğan Hükümeti'nin gitmesini mi istiyor. Yoksa dava ile tavize mi zorlanıyor?

Karar sonrası Türkiye
"Erdoğan yasaklı olursa, AKP yerel ve genel seçimde ne yapar?", "AKP Hükümeti hangi isimle yoluna devam eder?", "Yüzde 47 oy alan bir partiyle ilgili ne oldu da bu gelişmeler ortaya çıktı?" soruları akla geliyor. Krizin iç dinamiklerle ilgili boyutu tartışılıyor.

Anayasa değişikliği
AKP beyin takımı, parti kapatmayı engelleyecek, siyasi yasakları ortadan kaldıracak Anayasa değişikliğinin ne getirip ne götüreceğini inceliyor. Anayasa'nın 69. maddesi değiştirilecek. Devam eden davaları da bu değişiklik etkiler hale gelecek. Anayasa değişikliğine MHP'nin katkısı olmazsa, referandumun sonuçları üzerinde duruluyor.

Baykal'ın tavrı
Perşembe gününün en önemli gelişmesi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaptığı açıklamalar... Baykal adeta tehdit gibi algılanan şu sözleri sarf etti: "1) Anayasa Mahkemesi karar verirken değişiklik olmaz. Olursa bunu da Anayasa Mahkemesi'ne götürürüz. 2) Anayasa değişikliği için referandum yapılamaz. Bu büyük kriz yaratır. 3) Anayasa Mahkemesi kapatma kararı verirse, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün durumu, hukuk açısından problem olmaz ama etik açıdan olur. Gül, hazmederse görevine devam eder."
Bu açıklamalar içinde kritik durumu, Gül'ün pozisyonu oluşturacak. Baykal, eğer kapatma davası çıkarsa, Cumhurbaşkanı'na yönelik bir tavır içine gireceğini hissettirdi.