Tuzla tersanelerindeki ölümlerin tümü kamuoyuna yansıtılmıyor. Ölümlerin kimine 'intihar', kimine "Hamuru fazla kaçırmış" kılıfı uyduruluyor. Duruma isyan edense işsiz kalıyor.
***
Bilmediğimiz ölümler var
Tersanelerdeki her ölüm resmi kayıtlara yansımıyor. Kimine intihar, kimine 'Hamuru fazla kaçırmış' kılıfı uyduruluyor. Kötü koşullara isyan eden ise ertesi gün işten atılıyor.
Ali Doğan, üretimin artmasıyla işçi ölümlerinin paralel olduğunu söylüyor. Eskiden 2-3 ayda 1 gemi yapılırken, şimdi bu oran haftada 1'e çıkmış. Kamuoyuna yansımayan ölümlerin de olduğunu ifade ediyor Ali Doğan. "Örneğin Çeksan Tersanesi'nde geçen yıl elektrikçi Sadi Üstünbaş adlı arkadaşımız ölü olarak bulunmuştu. Elektrik çarpması sonucu öldüğünü söylediler. Oysa Adli Tıp'tan gelen rapordan, vücudunda darp izleri olduğu ve kırılmadık yerinin kalmadığını öğrendik." Doğan, bu ölümlerin tamamını iş güvenliği olmamasına bağlıyor. İşçiler, bazı yetkililerin "İşçiler kendi kendisini öldürüyor" açıklamasına karşı çıkıyor doğal olarak. "İşçi neden intihar etsin! Kendisini 18 metreden aşağı atsın ya da bir cismin çarpmasına izin vererek öldürsün..." AKP'nin ilk döneminde müfettişlerin tersaneye geldiğini, denetlemeler sonunda bin 41 eksik belirlediklerini ifade eden işçiler, ancak daha sonra gelen müfettişlerin 598 eksik tespit ettiğinden dem vuruyor. Asıl sorunun, aşırı üretim ve taşeronlaştırma olduğunu belirtiyor işçiler. "50 kişinin çalışması gereken işte 300 kişi çalışıyor ve mekanlar çok dar." Eskiden 2-3 ayda bir gemi yapılıyormuş, ancak şimdilerde haftada 1 gemi üretiliyor.
RESMİ RAKAM 91 GİSBİR Genel Başkanı "Asıl parayı işçilikten kazanıyoruz. Biz gerekli önlemleri alıyoruz. Gerisi takdir-i ilahi" deyince, "1982'den bu yana resmi kayıtlara göre 91 işçi ölmüş. Ceset üzerinden siyaset yapıyorlar" diye düşünmeden edememiş işçiler. Ölümlerin en sık yaşandığı dönem 2002 ila 2008 arası... Ölümlerin artan üretimle paralel çoğaldığını söylüyor işçiler. "Üretim artıyor ama teknoloji ilerlemiyor" diyor Ali Doğan...
KAPIDA SIRA... Kablolar ortada, insanlar daracık yerlerde çalışıyor, kanserojen bir işlem olan raspa ulu orta yapılıyor. Ölümler de "doğal olarak" beraberinde geliyor. İşçiler bu duruma itiraz ettiği zaman da işten atılıyor. Bu yüzden sesini çıkartmıyor insanlar. Çünkü tersanenin kapısı bu şartlarda bile içeri girip çalışmak isteyen işçi adayıyla dolu.
'GEMİ DEMİRDEN Mİ!' "Düşünsenize adam memleketinden göçüyor. Çünkü tersanede çok para kazanıldığını duymuş. Gelip tersanenin kapısında bekliyor. Bir süre sonra "amacına" ulaşıyor. İçeri giriyor, bir bakıyor ki gemiler demirden yapılıyor. Oysa o gemilerin tahtadan yapıldığını duymuş" diyerek aslında durumun ne kadar da vahim olduğunu gözler önüne seriyor Ali Doğan.
'KÖR KALANLAR OLDU' "Ölümlerin çetelesini tutuyoruz da sakatlanmaların ya da hastalığa yakalananların listesini bilemiyorum" diyor Doğan. Torlak Tersanesi'nde çalışan bir işçi arkadaşlarının çapak kaçması sonucu gözünün yüzde 60'ının görmediğini söylüyor ve ekliyor: "Operasyon yaptılar. Şimdi yüzde 100 görmüyor ve işsiz. Mahkemeler sürüyor."
'SİGORTALARI YATMIYOR' "Sendikalar kayıtsız işçilerin farkında değil mi?" diye soruyoruz Ali Doğan'a... "Farkında olmaz olur mu. Farkındalar ama ellerinden bir şey gelmiyor. Örneğin 6 yıldır birlikte çalıştığımız bir arkadaşımız var. İnternetten sigortasına bakıyor, 415 gün çıkıyor. Tersaneler işçileri alıyor, 1 gün sigorta yapıyor, ertesi gün işten çıkartmış gösteriyor. Aslında o işçi 6 aydır orada çalışıyor. Sigortası ödenmemiş" diye cevaplıyor.
'BURADA MAFYA DA VAR' Ve son söz... Ali Doğan, ölümlerin ve sakatlıkların sona ermesi için taşeronluğun bitmesinin şart olduğunu kaydediyor. Meclis Araştırma Komisyonu'nda meslek odalarından uzmanların da bulunmasının ve tersanelerin iş güvenliğinin, işçi sağlığının acil olarak ele alınmasının gerektiğini belirtiyor. Ve tabii örgütlülük şart! İşçilerin bir an önce sendikalı olmasının ve çalıştıkları makinelerin en az 6 ayda bir bakımının yapılmasının zorunlu olduğunu söyleyen Doğan, "Burada kayıtdışı var, burada ölüm var, burada kan var, kısaca burada mafya var. Medya çekim yapmasın diye tersanenin duvarlarını yükselttiler. Bu ortadan kalkarsa, ölümler de sıfıra iner" diyor.