129 kadın öldü gününü kutluyoruz
8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü bir "Sevgililer Günü" geyiğine çevirme telaşı dün de yaşandı. Batı özentisi toplumlarda bu tür günler malumun ilanı. Erkekler sevdikleri kadınlara kırmızı karanfiller gönderdi. Günün gerçek anlamını bilmeden belki... Belki bir tek taş yüzük aldı, belki de romantik bir akşam yemeği...
GREVCİ KADINLAR Oysa Emekçi Kadınlar Günü, ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi. Zalim patronun kadınları fabrikaya kilitlemesi sonucu 129 işçi kadın yanarak öldü. Aynı yıl diğer sektörlerdeki kadınlar da mücadeleyi sürdürdü. Bu mücadelenin temelinde seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatleri, koşulları ve ücretlerin yeniden düzenlenmesi gibi konular bulunuyordu.
1975'TE TÜRKİYE'DE Kadınlara özgü bir günün olması düşüncesi ilk kez 1910'da Kopenhag'da düzenlenen bir konferansta ortaya atıldı. İlk kez İsveç'te 1912 yılında kutlandı. 1960 yılında ABD'de kutlandı. Uluslararası düzeye taşınması ancak 1970'leri buldu. Türkiye'ye ise 8 Mart ancak 1975 yılında "gelebildi!" Ancak kutlama katılım beklenenden oldukça fazlaydı. Binlerce kadın Türkiye sokaklarında günlerini kutladı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1977'de aldığı bir karar bu kez dünya çapındaydı. Artık 8 Mart resmen Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ydü.
200 MİLYON KAYIP Aynı Birleşmiş Milletler'in verilerine göre: Dünyadaki işlerin yüzde 66'sı kadınlar tarafından yapılıyor. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak yüzde 10'una sahip. Mal varlıkları ise yüzde 1... Tahminlere göre 113 ila 200 milyon arasında kadın kayıp... Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadın sayısı yılda 700 bin ila 4 milyon arasında. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen "kazanç" ise 12 milyon dolar. 15 ila 45 yaş arası kadınlar erkeklerden gördükleri şiddet nedeniyle ya kanser oluyor, ya sıtma. Savaşa bağlı olarak sakat kalan kadınlar da bu rakamın cabası. En az 3 kadından 1'i dayak yiyor, cinsel ilişkiye zorlanıyor veya hayatı boyunca istismar ediliyor.
İLK GÜN DAYAK Türkiye'de ise kadınlara yönelik istatistiklerde ilk akla gelen aile içi şiddet olduğu için BM'nin araştırması da "doğal olarak" bu yönde. Birleşmiş Milletler Türkiye'deki kadının iş gücü, malvarlığı, toplam gelirden aldığı pay yerine öncelikle "şiddet istatistiklerini" araştırıyor. Şehirlerde evli kadınların yüzde 18'i, köylerde ise yüzde 76'sı eşleri tarafından dövülüyor. Kadınların yüzde 57.7'si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor. Aile içi suçların yüzde 90'ı kadına karşı işleniyor. İşte kısaca Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü böyle kutlanıyor!