Sınıf savaşı mı?
Kimi aydın arkadaşlarımız diyorlar ki: AKP ile devlet arasındaki çatışma veya bir diğer görüntü açısından laiklerle AKP çevresinde kenetlenmiş dindarlar, dinciler, türbanlılar, tacirler ve işadamları kampı arasındaki çatışma, aslında bir sınıf çatışmasıdır. Onlara göre geçmişte sürekli itilmiş kakılmış, paysız bırakılmış, hor görülmüş çevreler, AKP sayesinde iktidarı ve ekonomik geliri paylaşmaya, haklarını almaya başladılar. Eski iktidar sahiplerinin, devletin, bürokrasinin ve onların müridleri laiklerin feryadı, telaşı ve itirazı bundandır.
***
Bu tezin bir bacağı doğrudur. Gerçekten eskiden beri süregelen, Cumhuriyet öğretilerine ve kalıplarına itiraz etmeden yaşayan "beyaz Türkler", "şehirliler" devlet eliyle ortaya çıkan rantı güzel güzel paylaşıyorlardı. El hak öyledir. Bu, ekonomik rantçı laiklerle, politik rantçı laik partilerin ebedi ittifakı gibi görünse yanlış olmaz.
***
Fakat tezin öteki ayağına baktığınızda hem pratik hem de teorik bir sakatlıkla karşılaşırsınız. Önce teorik olarak, bir toplumda "sınıf" denilen sosyo-politik fenomen öyle bir-iki dönem iktidarla yaratılacak şey değildir. Sınıfların doğması, gelişmesi ve ölümü, tarihsel evrelere tekabül eder. Bizdeki yanılsama, "yeni sınıf" görüntüsü ancak şundan kaynaklanabilir: Bildik ekonomik unsurlar ve sosyal zümreler, yeni iktidarla birlikte ama türban takarak, ama 'cuma'ya giderek veya partiye büyük destekler sağlayarak AKP'nin etrafını sarmışlar, kendilerine bu süsü vermişlerdir. Bu anlamda AKP, hem küresel güç odakları tarafından hem de yerel tanıdık rant zümreleri tarafından tepe tepe kullanılmaktadır. Bunların arasına elbette bir miktar, para ve güç özlemi içindeki yeni çevreler de sızmış olacaklardır.
***
İkincisi ve pratik olarak, AKP'nin iktidarı eski sınıftan alıp yeni bir sınıfa devredebilmesi için hem bu şuur ve bakış açısında olması gerekirdi hem de tarihsel olarak böyle bir sınıf tarafından iktidara taşınması gerekirdi. AKP'yi iktidara taşıyan gerçek güçleri biliyorsanız, bu teze ancak gülersiniz. Türkiye'de bir sınıf çatışması sıkıntısı ve gerçekliği yoktur. Küresel veya bölgesel ihtiyaçlar için kurulmuş bir siyasi iktidarın, yılların deneyimlisi rantiye tarafından sarılmış olması gerçeği vardır. Türban ise hem bir grup gariban için düşünülmüş bir makyaj hem de yeni bir kaotik bölünmenin mayasıdır.