TAKVİM, sınırı kaçak geçerken yakalanan mültecilerin ikamet ettiği eski Tunca Kışlası'na girdi. Savaş Ay, yurtlarından binlerce kilometre uzaktaki zorunlu konuklar arasında minicik bebelerin iç parçalayan dramını yazdı.
***
Kaçak hüzünleri
Eski Tunca Kışlası, şimdi yakalanan çeşitli ülke kaçaklarının geçici barınma evi olarak kullanılıyor Parmaklıklar ardında her şeyden habersiz minicik bebeleri, çocukları görünce insanın içi parçalanıyor.
Ne yanık bir uzun havadır "Kışlalar Doldu Bugün" türküsü. Duyanın içine damlalıkla kezzap damlar, ruhu delinir, yüreciği zehirlenir sanki de. Osmanlı atalarımızdan miras Tunca Kışlası da bugün çok farklı bir amaca hizmet verse de yine her dolup boşalması aynı acı duraklarında eğliyor bizi.
KÖPRÜNÜN BERİ YANI Bin yıla yakın sandığım meslek yaşamımda bin türlü hüsranı gören gözlerim bile yine yeni yeniden yaşarıyor Tunca Kışlası'nın zorunlu konuk öykülerini dinlerken. Edirne'deyim. Serhat kentin Kırkpınar güreşleriyle ünlü Sarayiçi noktasının iki arpa boyu ötesinde, köprünün beriki yanındayım. Vali olmanın vakarı, ağırlığı, olgunluğu içine dışına sinse de insan yanı, baba yanı, ağabey yanı hep önde duran kent valisi Nusret Miroğlu'nun en hassas olduğu, özen gösterdiği yerde, eski Tunca Kışlası'ndayım.
SON DURAK Artık sınırı kaçak geçerken yakalanan türlü çeşit milletin zoraki konuklarına geçici barınma evi olmuş bu kadim kışla. Umuda yolculuk için, daha iyi daha güzel, refah bir yaşam için kendi vatan topraklarını terk edip yasa dışı yolarla Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden Avrupa ülkelerine geçiş yapmak isterken yakalanan mültecilerin son durağı burası.
KORUNSUNLAR DİYE Sadece Edirne'de 2007 yılında toplam 17 bin 100 kaçak yakalanmış, düşünsenize acının cüssesini. İşte bunların çoğu ülkelerine geri gönderilmek için Tunca Kışlası'nda barındırılıyor. İnsanca yaşayabilsinler, yiyip içip barınıp korunsunlar diye devletin aldığı bedel dev anası gibi. Kaçakların sadece Edirne Emniyet Müdürlüğü'ne yıllık maliyeti 1 milyon 200 bin YTL'ye ulaştı geçen yıl.
OTEL GİBİ Edirne Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi ekipleri, yakalanan kaçakların bağlı olduğu ülkelerin Türkiye'de temsilcilikleri bulunan büyükelçilikleriyle temasa geçerek kaçakların ülkelerine gönderilmelerini sağlıyor. Bu süre içinde Tunca Kışlası'nda misafir edilen kaçakların kaldıkları koğuşlar ise otel görünümünde. Ranza tipi yataklarda kalan ve 24 saat sıcak suyu bulunan banyoya sahip olan kışlada, kaçaklar vakit geçirmek için değişik yöntemler buluyorlar. YAKALANANLAR Avrupa ülkelerine gitmek için 700 euro parayı gözden çıkartarak göçmen kaçakçılarına veren ancak Edirne'de yakalanan 17 bin 100 kaçağın sırtından, göçmen kaçakçılarının 1 yıl içinde 11 milyon 970 bin euro para kazandığı belirlendi.
NE EDEYİM Kİ? Ben bu olayı yıllardır takip etmekteyim aslında. Hemen her yıl Edirne'ye de uğrayıp yetkililerden döküm almak, bu kadar büyük bir sorunu hem otoriter hem şefkat refakatinde çözmelerine şaşırıp, "Kolay gelsin" demekteyim daha ne edebilirim ki?
ROL ÖNEMLİ İnsan kaçakçılığı yoluyla para kazanan mafyanın yıllık kârı 7 milyar dolar. Türkiye'de bu büyük pastanın iri kıyım dilimlerinden sayılıyor. İnsan kaçakçılığı ile göç dalgaları sarmaş dolaş iki gerçeklik. Karadan, havadan, denizden binlerce, on binlerce insan oradan oraya kaçıp göçüyor. Türkiye bu kanlı, karanlık, tehlikeli trafiğin ana arterlerinden biri sayılıyor. Edirne'nin rolü ise mühim.
VALİ MİROĞLU DERTLİ İnsan kaçağının merkezi haline gelen Edirne'nin Valisi Nusret Miroğlu, durumdan son derece üzgün. Diyor ki: "Edirne'de 2005 yılında Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarında 10 binin üzerinde mülteci yakalandı. Pakistan, Somali, Moritanya, Irak, Fas, Filipinler, vs. gibi 40 değişik ülkeden mülteci bulunuyor. Rakam anormal şekilde arttı. 200 kişi barındırabileceğimiz yerde bazen sayı çoğalabiliyor. Şimdi Kırklareli'nde yeni bir barınma merkezi açıldı. Yükümüz az da olsa hafifledi."
MALİYET BÜYÜK Daha önceki konuşmamızda da benzer şeyler anlatmıştı Vali Bey. "Bırakın mültecilerin yatmasını, ayakta duracak yerleri bile yok. Ankara ile irtibat halindeyiz. Pakistanlılar'la ilgili uçak kiralamayı düşündük ama maliyeti çok fazla çıktı. Bunlar garip insanlar, dolandırıcıların eline düşen insanlar bunlar, bir kısmı İstanbul'da çalışıp para biriktiriyor ve tekrar geliyor. Bizim şanssızlığımız, sınırın bizde olması nedeniyle hepsi sınıra akın ediyorlar ve yakalanıyorlar" demiş, yine de pratik çözümler üretmişti.
AVCI MÜDÜR ÇOK ÜZGÜN Edirne Emniyet Müdürü Hanefi Avcı. olayın polisiye yönü kadar insani yönünün de ağır olduğunu belirtiyor. Konunun detaylarını konuşma fırsatımız olduğunda anlattıkları hâlâ aklımda. "Bu zorunlu konuklar için gıda, sağlık ve sınır dışı işlemleri derken 10 ayda yaklaşık 600 milyar lira harcama yaptık. Bu en büyük ödeneğimizdir diyebilirim. Kış ayında Meriç Nehri'ni yüzerek Yunanistan'a geçmek isteyen bazı mülteciler ise yakalanıp getirildikleri barınma evlerinde hastalanıyor.
SIKINTILAR ARTACAK Elimizde sınır dışı edilmeyi bekleyen, Pakistan, Somali, Moritanya, Irak gibi 40 değişik ülkeden gelen 500 mülteci bulunuyor. Özellikle Irak, Afganistan ve Pakistan'dan gelen kaçakları Ağrı'dan sınır dışı ediyorduk. Şimdi buradan sınır dışı durdu. Gün geçtikçe bu sıkıntılar daha da artacak. Kimbilir belki de gözetim altında tuttuğumuz kaçakların sayısı 2 bini bulacak. Kaçakların uzun bir göç hayatları var. Bir insanlık dramı yani" demişti.