Saadet Zinciri Titan-Titanic
Salı günleri, Başbakan'ın grup toplantılarını dinlemenin müptelası oldum. Allah'ı var, şahane anlatıyor. Yalnız insanın gaza gelip Sayın Erdoğan'ın boynuna atlaması veya Bülent Arınç gibi gözyaşlarına boğulması için iki şey gerekiyor; ya ekipten olacaksın ya da haberleri ve gerçekleri gözardı edeceksin. İlk mektep mezunları zaten liste başı! Diyor ki Başbakan: Allah'tan da korkmuyorlar. Rakamlara bakmıyorlar. Bu konuyu bilmiyorlar. Ben anlatayım da öğrensinler. Yarım saatlik ekonomik anlatmanın özeti ne biliyor musunuz? Kamu borcumuz 265 milyar lira. Milli gelire oranı yüzde 39. Eskiden bu oran yüzde 78 idi. sadece 2007'de ülkeye gelen yabancı sermaye yatırımı ise 21 milyar dolar. Hepsi bu!
***
Haberlere dönünce ama vaziyet karayel gibi suratına çarpıyor insanın. Tuzla'da 2 işçi daha mevta olmuş. 3 hafta önce Davutpaşa'da 22 ucuz işçi havaya uçmuş. 10 milyon kayıtsız çalışan, 12 milyon aç ve yoksul beklemede. Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaları haber veren avukata, 3 yıl hapis istemiyle dava açılmış.
***
Gazetelerden biri, özel bir havayolu şirketinin sahibinin iddiasını manşete yapıştırmış: Sivil Havacılık Genel Müdürü benden 800 bin dolar istedi. Ruhsat için! Sonra mavi yakalılar da, beyaz yakalılar da kendilerine soruyorlar: Ulan bu kadar cip sahibi, türbanlı, pırlanta yüzüklü, Gucci çantalı fiyakalı yurttaş nereden çıktı?
***
Başbakan da anlatıyor: 21 milyar dolar yatırım geldi. Gelen reel yatırım mı, yoksa küresel sermaye ve fonlar tarafından tekrardan satılmak üzere satın alınan ballı lokma tatlıları mı? Bu bir yalancı bahar, kopması an meselesi bir saadet zinciri değilse eğer, eyvallah! Ama öyleyse, bir çeşit Titan ise yani, sonu da Titanic'tir bizden söylemesi! Ben haftaya gene Başbakan'ı dinleyeceğim, aşağısı kesmez.