'Geç Gelen Bahar' dizisinin güzel oyuncusu Sevil Uyar, bazı sözlerinin yanlış anlaşılmasından dert yanıyor: 'Benim de kurallarım var, sanat için soyunmam'.
Güzelliği kadar başarılı oyunculuğu ile de göz dolduran Sevil Uyar, sunuculuktan oyunculuğa uzanan keyifli ama zorlu yolu anlattı...
Sevil Uyar, atv'nin yeni dizisi 'Geç Gelen Bahar'da yepyeni bir karakterle izleyicinin karşısına çıkıyor. Dizide modacı zengin bir kız olan Funda'yı canlandıran güzel oyuncu, kamera karşısında olmaktan çok keyif almaya başladığını söylüyor. Geç Gelen Bahar'da Caner Cindoruk ve Baran Ayhan'la başrolleri paylaşan güzel oyuncu iddialı bir diziye başladıklarını da vurguluyor.
* Geç Gelen Bahar nasıl bir dizi oldu? Çok güzel bir hikayeyi anlatıyoruz. Senaryoyu ilk okuduğumda beni çok fazla etkilemişti. Çoğu tiyatro oyuncularından oluşan kalabalık bir kadromuz var. Funda karakterini canlanrıyorum. Zengin bir modacının kızı Funda. Karakteri sağlam ve ayakları yere basan bir kız. Hayata tutunmayı bilen, duygusal ve bir o kadar da güçlü bir karakteri canlandırıyorum. Gerçekte de bana çok benzeyen bir karakter. Dış görünüşümde çok soğuk görünürüm. Ama insanlar beni tanıdıkça bana çok daha farklı bakar.
* Setlerde pişmek oyuncular için çok daha büyük avantaj herhalde... Büyük bir avantaj. Eğer yetenekli olup da kendinden de bir şeyler katabiliyorsan eğitimle birleştiği zaman süper bir şey ortaya çıkıyor. Set ortamı bu işleri öğrenebileceğin iyi bir yer.
ÇOK HEYECANLANIYORUM
* Oyunculuğa alışabildin mi? Bundan önce başka bir kanalda Gökhan Özen'le yer aldığım bir dizi vardı. Çok fazla ara olmadan bu iş başladı. O yüzden alıştım. Hatta mankenlikten daha çok hoşuma gitmeye başladı. Büyük bir enerji ve heyecanla geliyorum sete. Rolüm gelse de bir an önce oynayayım istiyorum. Oyunculuk adına bir şeyler yapabilmek güzel bir şey. Zevk aldığım bir meslek. Devamını da getirmek istiyorum. Sinema filmi de var Çılgın Dersane Kampta. Berksan ile birlikte başrolu paylaştık. Bir buçuk ay sürdü çekimleri ve çok zevkli geçti.
* Ekrandan kendini izlediğin zaman kendini eleştirdiğin noktalar oluyor mu? Tabii ki. Çok oluyor. Beğenmediğim sahnelerde keşke böyle oynamasaydım diyorum. Mimiklerine bakışlara dikkat ediyorum. Oyunculukta mimiklerin çok büyük yeri var. İzleyerek kendimdeki eksikliklere buluyorum. Kendimi geliştirdiğimi de düşünüyorum. Oyunculuk serüvenim ilk olarak Aşk Oyunu ile başladı daha sonra Yalan Dünya ile en son bu diziyle devam ediyor.
* İzleyicinin size olan tepkileri nasıl ? Yalan Dünya'da oynadığım zaman genellikle oyunculuğum beğenildi ama Gökhan'ın hayranları beni çekemiyorlardı. Çekemiyor derken kıskanıyorlardı. Genellikle çocuklar ve genç kızlardı. Paylaşmak istemiyorlardı. İlk başta sevmiyorlardı beni. Şaçını yolacağız. Öpüşmek falan yok diye ne yorumlar geliyordu bana. Daha sonra zamanla beni sevmeye başladılar. Ama Geç Gelen Bahar'ın fragmanlarını izleyen arkadaşlarım dizinin çok gerçekçi olduğunu söylediler. Kadronun çok kalabalık olması ve hikayenin sıradışılığı insanları etkilemiş.
* Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Eğitim almayı düşünüyor musunuz? Tiyatroya başlamak istiyorum. Ayrıca bir yandan modellik ve sunuculuk devam ediyor. Bir türlü ne yapacağımı kafamda oturtamamıştım. Ama şimdi gayet iyi düşünüyorum ve istiyorum.
* Dizide iki aşkın arasında kalıyorsunuz. Gerçek hayatta hiç böyle bir şey yaşadınız mı? Gerçek hayatta 3-5 kişi olmaz hayatımda, sadece bir kişi olur. 2 kişiyi birden idare edemem hele 3 kişiyi asla. Karşıyım buna. Çok duygusal bir insanım, olacaksa bir kişi... Ona da aşık olup evleneceğim.
KURALLARIM VAR
* Dizinin dışında bir de sinema filmin var... Filmde Bahar karakterini canlandırıyorum. Berksan'ın çocukluk aşkı. Küçüklüğünden beri Berksan onun peşinden koşuyor, hatta onun için besteler yapıyor. Bu ikili yıllar sonra Çılgın Dersane'de karşılaşıyor. Tekrar aşkları kabarıyor. Yeniden romantik bir aşk yaşıyorlar. Zaten biz Berksan'la filmin romantiğiyiz. Çok güzel bir film oldu. İçinde her şey var. Komedi dram iç içe olduğu için insanı sıkmıyor. İzleyenler çok eğleniyor. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Tam bir gençlik filmi. Dışarıdan karalamaya çalışıyorlar.
* Nasıl eleştiriler geliyor? Amerikan Pie tarzında bir film diye eleştiriyorlar. Evet, o tarzda bir film ama cinsellik ön planda değil. Fragmanlardan dolayı insanlar filme biraz önyargılı bakıyor. 'Açıyorlar her yerini gişe rekoru kıracaklar', 'Böyle film mi olur?' diyorlar. Ama gidip gördüklerinde öyle bir film olmadığını anlayacaklar. Mesela ben sürekli uzun elbiseler etekler giyerek oynadım. İnsanlar yazlıkta nasıl giyiniyorsa o kıyafetler var. Anlayacağınız filmde erotik falan sahneler yok. Zaten yapılon karalamalara rağmen çok iyi gidiyor.
* Oyunculuğunuzla ilgili tepkiler nasıl? İyi tepkiler aldım. Orada zaten zorlayıcı bir karakteri oynamadım. Masum, sessiz, içine kapanık bir karakter canlandırdım. Filmle ilgili çok güzel tepkiler alıyorum. Çok doğal bulmuşlar. Kendimi 1-2 sahnede eksik buldum ama yine de güzel bir film olmuş.
* Berksan'la öpüşme sahnelerin filmin ilgi çeken sahnelerinden.... Romantik, masum bir öpücük. Biraz uzun tuttu yönetmenimiz. Oyuncu olarak ben buna karışamazdım. Daha önce bir röportajımda 'çıplaklık olmadan olur ama öpüşme sahnesine karşı değilim' demiştim. Ama bu bambaşka bir şekilde yazıldı. Soyunurum kurallarım yok gibi şeyler yazılmış. Bunlar bana göre değil. Kurallarım var. Cinsellik olmayan sahnelerde sahnenin gerektirdiği şeyi yaparım. Ama soyunmam ve sevişmem. Öpüşmeye de karşı değilim.
YERLERDE SÜRÜNMEK
* Canlandırmak istediğiniz bir karekter var mı? Polisiye-macera tarzında olabilir. Bu tarz filmde aksiyon sahnelerinde oynamak isterim. Yatıp kalkmak yerlerde sürünmek isterim. Araba kullanmak falan bunlar heyecan veriyor insana. Daha önce de söylemiştim Elif kızını oynamayı isterim.
* Yeni projeler var mı ? 'Çılgın Dershane 3' çekilecek ilerleyen zamanlarda ama o projede var mıyım, bilmiyorum. Sunuculuk yapıyorum. Benim için yeni olarak sadece bu dizi var. Katolog çekimleri var ama onları yapmayı düşünmüyorum.
ŞENER ŞEN HAYRANIYIM
* Hayatta en utandığınız an? Keremcem ile Aşk Oyunu'nda ilk öpüşme sahnemde çok utanmıştım.
* Bir erkekte tahammül edemediğiniz şey? Ses tonunun kötü olması. Kötü kokması, dişlerinin sarı olması ya da ağzının kokması.
* Sürekli mırıldandığınız bir şarkı var mı? Sıla'nın '...Dan sonra' şarkısı.
* Kontrolünüzü kaybettiğinizde ne yaparsınız? Ağlarım. Patlarım yani.
* Yaptığınız en heyecanlı şey? Bir de erkek arkadaşımın evini basmıştım. Aslında çok da çılgın değilim ama ara sıra aklıma estikçe delilik yaparım.
* Kendinizi üç kavramla özetleseniz... İradeli, sevecen, vefalı...
* Dünyada ve Türkiye'de hangi starlarla çalışmak istersiniz? Şener Şen hayranıyım. Onunla aynı filmde oynamak isterim açıkçası. Dünyada ise Jackie Chan olabilir.
* En çok etkilendiğiniz film? Aşk ve Gurur.
* Hayatınızdan neyin silinmesini isterdiniz? Tabii ki vardır. Küçük yaşlarda olmasını istemediğim şeyler olmuştur. Keşke muhassebe bölümü okumasaydım dediğim olmuştur. Çünkü boşa zaman kaybı olduğunu düşünmüşümdür.
* İlk kez kaç yaşında aşık olmuştunuz? 18
* Bugüne kadar bir erkeğin sizin için yaptığı en romantik şey? Bugüne kadar hiçbir erkek arkadaşım bana romantiklik yapmadı ki. Ketum mu diyeyim, ne diyim? Ben aksine romantik, duygusal olma çabası içinde olduğum için pek yaşayamadım.
* En büyük hayal kırıklığınız? Recep İvedik filminde ben oynayacaktım. Teklif gelmiş, görüşmeler yapılmıştı. Ama olmadı sonradan.
* Aşık olduğunu nasıl anlarsın ? Yanına giderken kalbim yerinden fırlayacak gibi olur. Yemek yiyemem aç kalırım.
Servisi 
