Fener'in ezberi bozuldu
Şu bir gerçek ki Fenerbahçe böyle bir Galatasaray beklemiyordu. Tam saha pres yapan, oynama alanı bırakmayan, aldığı topları çok çabuk ve basit olarak kullanan, çok enerjik ve bir tane yabancısı dahi olmayan, Türk futbolcularıyla müthiş bir performans sergileyen Galatasaray dün gecenin hakimiydi. Fenerbahçe'nin alışılmış toplu olarak ileri çıkıp toplu olarak ve yavaş yavaş geri gelen taktiği, Galatasaraylı futbolcuların yüksek temposu karşısında kayboldu gitti. Daha doğru bir tanımla ezberleri bozuldu. Ev sahibi takım üç pas bile yapamadı. Çoğu zaman yedikleri presten dolayı pozisyonlarını kaybettiler. Alex'in ayağına top geldiğinde iki G.Saraylı'nın Brezilyalı'nın başında bitmesi ise F.Bahçe'nin gücünü yarı yarıya azaltıyordu. Presten bir türlü kurtulamayan Alex durunca, Fenerbahçe'de durmuş oldu. Futbolcularını bu maça çok iyi motive eden ve yüksek temposuyla Fenerbahçe'yi durdurmayı başaran Kalli, çok akıllı bir iş yaptı. 8 eksiğine rağmen tam kadrolu Fenerbahçe karşısında fark olur denilen dünkü mücadelede büyük bir sürprize tanık olduk. Türkiye Kupası'nın çeyrek final ilk maçının kahramanı Feldkamp oldu. Burada Servet'in Semih'e girişini profesyonellik anlayışına sığdırmak mümkün değil. Ekmeğini ayağından kazanan arkadaşına arkadan hunharca girişini kabul etmek mümkün değil. Bu pozisyonu sadece sarı kartla geçiştiren hakem Fırat Aydınus'u da affetmiyorum. Dün akşam çoluk-çocukla sahaya çıkan ve en az üç net gol pozisyonunu harcayan Galatasaray'ın gösterdiği performans, alkışlanacak cinstendi. Fenerbahçe eğer rövanş maçında da böyle oynarsa Türkiye Kupası'na bu senede veda eder.