Biri bizi koruyor
Toplum sağlığı gıdalarla yakından ilgili. Bu konuda ne yazık ki son yıllara kadar sicilimiz çok kötüydü. Hala da skandalları hep birlikte görüyoruz. Fakat Türkiye'de insan sağlığını korumak için ciddi çalışmalar da yapılıyor. 2004 yılında çıkan 5179 sayılı kanun ile birlikte bozulan sicilimizi düzeltmeye başladık. Bu kanun Ulusal Gıda Kodeks Komisyonu (UGKK)'nun kurulmasını da sağladı. Komisyonda bilim adamları, kamu temsilcileri ve özel sektör temsilcileri bulunuyor. Artık üretimden soframıza kadar bütün gıdalar bu komisyon tarafından denetleniyor. yiyecek maddelerinin içeriği, nasıl kullanılacağı, nasıl paketleneceği, nasıl satılacağı gibi birçok detay komisyonca belirleniyor.
Etkin denetim yapılmalı Burada çok önemli bir ayrıntı var: Kayıtlı firma ve ambalaj... Yani, sağlıklı gıda tüketmek istiyorsak ölçümüz belli. Bildiğimiz bir firma tarafından üretilecek ve mümkünse ambalajlı olacak. Ambalajın nasıl olması gerektiği de kurallara bağlı, buna da uygun olacak. Bu noktada devreye Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu giriyor. Kayıtlı ve kurallara uygun üretim yapan tüm gıda firmaları bu federasyonun çatısı altında. Yaklaşık bin kadar firmayı temsil eden Federasyonun Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu da aynı zamanda yukarıda bahsettiğimiz ölçüleri koyan Ulusal Kodeks Komisyonu'nun üyesi. Önceki gün Ankara'da bu komisyonun çalışmalarını yakından görme imkanımız oldu. Türkiye'de halk sağlığı ile oynayan, merdiven altı üretim yapan firmalarla mücadele eden bu yapıya tüketici olarak bizim destek vermemiz şart. Bu da bilinçli tüketici olmakla ilgili. Ne olduğunu bilmediğimiz gıdaları sırf 'ucuz' diye tüketme alışkanlığımızdan mutlaka vazgeçmemiz gerekiyor. Kamunun ise denetimlerini sıklaştırması lazım. Özellikle 5 bin 400 olan eleman sayısının artırılması ve etkin hale getirilmesi gerekiyor.