Abdestin önemi (1) Hocam bazı gazetelerde "Ümmetimden birini kabir azabı ona açılmışken gördüm. Abdesti geldi bunu ondan kurtardı" yazıyor, ne dersiniz?
* Din anlayışının yozlaştığı, hurafelerin cirit attığı bu ülkede herkes konuşuyor, herkes yazıyor, herkes fetva veriyor. Dilin kemiği yok ki tutasınız. Beyinde doğru bilgi olmayınca, dil hurafeden başka bir şey bulamıyor. Konuşmadan duramayanlar da hurafelerden bahsetmeden kendini geri alamıyor. Kur'an'da dünya azabı ve ahiret azabı vardır. Kabir azabından bahsetmemektedir. Yüce Allah kabir azabından bahsetmemekle, Kur'an'da eksik konu mu bırakmış? Dünya ve ahiret azabından bahseden Yüce Allah, kabir azabından bahsedemez miydi? Yoksa "Dünya ve ahiret azabını ben söyleyeyim", peygamberine "Sen de kabir azabını koy" mu dedi? Ölünce ruh bedenden çıkar. Bu ruh bir daha kıyametin kopuşundan hemen sonra gelip dirilecektir. Ondan önce kabre gelip bedene girmeyecek ve beden kabirde dirilmeyecektir. Zaten kıyametin kopuşunun ardından kurulacak mahşerde (toplantı yeri) ameller tartılıp değerlendirilecek, sorgulama yapılacak, onun ardından ceza ve ödül dönemi başlayacaktır. (Mü'minun 99-104; Karia, 1-11) Abdestin böylesine bir hareketi olduğunu Hz. Peygamber nereden bilebilir? Eğer onun böyle bir etkinliği olabilseydi, Yüce Allah Kur'an'da ondan bahsetmez miydi? Kabir azabının olup olmadığına dair Doç Dr. Mehmet Okuyan 480 sayfalık bir kitap yazdı. Okumanızı tavsiye ederim. (Devam edecek)