Kriz çıkmayacak kadar büyük
Beylik laftır, ABD hapşırsın dünya nezle olur, denir ya... Geçen hafta bunu yaşadık. Amerikalı musluk tamircisinin konut almak için kullandığı krediyi, ödeme güçlüğüne düşmesiyle başlayan süreç Türkiye'de yumurta üreticisini etkiledi. Nasıl olur demeyin. ABD, mortgage denilen uygulamayla konut yapımını destekleyince önemli bir talep oluştu. Her Amerikalı, fırsat bu fırsat diyerek ikinciüçüncü hatta dördüncü konut peşine düştü. Krediyle ucuz alır birkaç yıl sonra pahalı ve nakit parayla satar kar ederim diye düşündü. Böylece, Amerikalı musluk tamircisinin serüveni başladı. Bunu, milyonlarca Amerikalı uygulayınca iş büyüdü. Bankalar da kampanyayla bu düşünceyi körükledi. Bu eylem, daha çok küçük ve orta büyüklükteki bankalar cephesinde başladı. Kredi talebi artınca para yetişmedi. Küçük bankalar para bulmak için kendilerine borçlananları teminat gösterip büyük bankalardan kredi çekti. Bu zincir giderek büyüdü ve dünyanın dört bir yanına yayıldı. Örneğin Uzakdoğu bankaları bu anlamda 1 trilyon dolara yakın bir kredi portföyünü ellerinde tutuyorlar. Ancak ABD'li musluk tamircisi baktı ki konut fiyatları artmıyor, hayali gerçekleşmeyecek, aldığı kredi altında ezilecek, bankasına gidip "Ben krediyi ödeyemeyeceğim, aldığım ev sizin olsun borcumu silin" dedi. Bu, işlemi milyonlar uygulayınca saadet zinciri koptu. Piyasalar deprem yaşadı. Olay Türkiye'de ki yumurta üreticisini etkileyecek kadar büyüdü. Elbette bu örnek dünyanın her tarafında yaşandı. Bitti mi veya biter mi. Sanmıyoruz. Zira trilyon doları geçmiş bu zincirin halkalarında tabela şirketleri ve uluslararası bankalar ve şirketler var. Özellikle Alman ve Fransız bankalarından söz ediliyor. Bunlardan bazılarının 15-20 milyar doları battı. Büyük şirketler ve finans kuruluşları zarar etti. Ama sessiz kalmayı daha doğru buluyorlar. Zararı sineye çekiyorlar. Bir kımıldayış sonun başlangıcı olur. Bunu biliyor ve görüyorlar. Özetle, portföy o kadar büyük ki, büyük kriz çıkmaz çıkartılmaz. Baş oyuncu da ABD. Kontrole hakim. Zira, baş aktör ne derse o oluyor. Krizden yine o karlı çıkacak. Bunu dünya biliyor. Bu ülkenin, 11 trilyon doları bulan yıllık milli geliri bulunuyor. Dünya ekonomisinin yüzde 55'ine hakim, dünyanın finansal varlıklarının yüzde 50'sini elinde tutuyor. Bu Amerika'nın 860 milyar dolar cari açığı var ve 2.5 trilyon dış borcu bulunuyor. Yaptığı faiz indirimiyle ateşi düşürdü. Bunu tekrarlayabilir. Bizde ise piyasalarda ve özellikle döviz değerlerinde aşırı hareketlilik beklemek yanlış olur. Ve bugünkü iktidarı istemeyenlerin "dövizin değeri artsın kriz çıksın, hükümet düşsün" beklentileri de bir rüyadan öte gitmez. Bunu da bilelim.