Türkiye'de doğumsal vajina yokluğu ameliyatlarını en çok yapan plastik cerrahların başında geldiğini ifade eden Doç. Dr. İbrahim Aşkar, kızlık zarına verilen önemi, "Böyle hastalar vajina yaptıktan sonra bir de kızlık zarı yapmamız için geliyor" şeklinde özetledi. Doç. Dr. Aşkar, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
ANLATMASI ZOR "Bazı kız çocuklarının vajina bölgelerinde doğuştan bozukluklar oluyor. Bunlar operasyonla düzeltiliyor. Onları ameliyatla düzeltiyoruz. Ama arkasından bunu evleneceği kişiye anlatmakta zorluk çekeceği için bir de kızlık zarı yapmamızı istiyorlar. Kaldı ki, bir kadının en önemli görevi doğurganlığıdır. O bölgeden ameliyatlı olduğunu ifade etmesi ise çok zordur. 'Yoksa sen çocuk doğurmayacak mısın?' diye başlarlar önce lafa sonra arkası gelir. Kızın bütün sosyal hayatı biter. Hele hele bu kız ev kızıysa evde kalır. 30-35 yaşlarından sonra çok ciddi bir depresyon nedenidir. Zaten bunların çoğu manik depresif hasta olarak ortalıkta dolaşıyor.
İŞİN ALDATMA KISMI DA VAR Öte yandan zorunluluk dışında işin aldatma kısmında olanlar da bize geliyor. Ben hekim olarak aldatmaca içinde olanlara bu hizmeti verip onlara alet olmak elbette ki istemem. Ancak bu tarz bir yaklaşım o insanların ölümüne neden olabilir. Hiçbir şey bir insanın canı kadar kıymetli değildir. Hekim olarak zaten gelen her hastaya bakma mecburiyetimiz var. Sadece tıbben doğru olmadığını düşündüğümüz ameliyatları geri çevirmeye hakkımız var.
PES VALLAHİ... Bir hastam vardı, 6 tane erkek arkadaşı olmuştu. Ondan sonra zar tamiri yaptırdı ve büyük bir aşiret reisinin oğluyla evlendi. Her seferinde ayrı bir erkekle geldi. Her geldiğinde de başka bir ameliyat yaptırdı. Yani her erkek arkadaşı ona bir estetik ameliyat armağan etmişti. Ameliyattan sonra adamlara tekmeyi vurmuştu. Adamlar da beni arayıp, 'hocam verdiğim parayı bana iade et, sen kızdan al' diyorlardı. Onlara 'bana mı sordunuz onunla çıkarken?' dedim.
DOĞU'DAN TALEP FAZLA Güneydoğu'dan da çok hasta geliyor. Özellikle ensest ilişkiler Anadolu'da Güneydoğu'da hayli yaygın. Bu bölgelerimizde kızlar bakire çıkmazsa öldürülüyor. Özellikle varlıklı ailelerinin kızlarının başına bu olaylar çok sık gelir. Varislerin sayısı da böylece azalmış olur. Yani mazaret olarak kız öldürülüyor. Bunu kullanabiliyorlar rahatlıkla. Hem biliyorsunuz, mahkemede namus cinayetlerinin hafifletici özellikleri var.. Eskiden anne-babalar kızlarını 'bakire mi?' diye muayene ettirmeye getirirlerdi ama şimdi kızlık zarını diktirmek için geliyorlar. Kızlar genellikle anneleri ya da ablalarıyla birlikte geliyor. Anne durumu biliyor, babaya duyurmuyorlar. Bir kızı ona tecavüz eden ağabeyi getirmişti Doğu illerinden birinden.
HAMAMA GİTTİK, DÜŞTÜ! Ama tabii bunu çoğunlukla anlatmak istemiyorlar; gizliyorlar. Anneler de mutlaka bir bahane uyduruyor. Yani, 'biriyle birlikte oldu, kızlık zarı bozuldu' diyemezler. 'Hamama gitmiştik, taşın veya çeşmenin üzerine düştü, bir bakın bakalım' derler genellikle. Tabii bir düşmeyle yaşanan travma ile ilişki sonucu yaşanan durumu ayırt etmek çok kolaydır. Ama zaten anne bunu yaptırmak zorunda. Öbür türlü baba duyduğunda kızı dayaktan öldürecek. Veya Anadolu'da kız direkt vurulacak. Çünkü büyük ağabeyin görevi kızı vurmak. Gerçi Güneydoğu artık İstanbul'a taşındığı için bu tarz olaylar burada da çok sık yaşanıyor. Bu insanların aldıkları kültür ile yaşadıkları çevre birbirinden o kadar farklı oluyor ki, bazen yoldan çıkabiliyor genç kızlar. Öte yandan sezaryanle doğum yapmış bir kadının bile kızlık zarı onarılabilir. Sezaryen izini anlamayacak adamlar, o kadının bakire olduğuna inanabiliyor. Aslında kadının doğum yaptığını gösteren bir sürü gösterge vardır. Eğer o insan anlamayacaksa bunu zaten söylenecek fazla bir şey de yok demektir.
HEKİM BAŞINA DÜŞEN ORAN Bugüne kadar 7 binin üzerinde estetik ameliyat yaptım. Bunların içerisinde kızlık zarının oranı 100'e yaklaştı. Yaklaşık 20-30 tane sorulup birkaç tane yapıldığını düşünürseniz, bu sayının hekim başına oranladığınızda ne kadar büyük olduğunu anlarsınız. İki ayda 100'den fazla kızlık zarıyla ilgili soru geldiğini söyleyebilirim. Kızlık zarı diktirmenin maliyeti her hekimin kendi insiyatifinde. Belli bir fiyatı yok, millet tutturabildiğine fiyat çekiyor. 500 dolardan başlıyor 5 bin dolara kadar fiyat söylenebiliyor. Böyle bir onarım için gelen kişi piyasada fiyat araştırması yapamıyor. Onarım yapacak birini bulur bulmaz razı oluyorlar. İnternet üzerinden rahatlıkla ulaşıyorlar.
YAZ TATİLİNİ BEKLİYORLAR Kızlık zarı onarımı yaptıracaklar adeta ev alır gibi bunun araştırmasını yapıyor. Sömestr tatilinde geleceklerin sayısı artacaktır. Genelde bunları çalışan kişiler tatillerine denk getiriyorlar. Çünkü iş döneminde 5-6 gün istirahat etmeleri mümkün olmuyorlar. Önceden randevu alıyorlar, ya sömestr ya yaz tatili ya da yıllık izinleri ne zaman varsa o zaman gelip yaptırıyorlar. Tamamen planlı programlı müdahaleler yapılıyor. Bir de lokal olduğu için hasta rahatlıkla gelip bekaretini geri kazanabiliyor!