Uçurumlar
Vatandaşlarına "Mümkün olduğu kadar çok çocuk yapın" talimatı veren politik padişahlar ülkesinde, menenjitli bir anne düşünün. Karnında 6 aylık bebeği. Geride 2 çocuğu... Annenin beyin ölümüne karşılık, karnındaki 6 aylık canlının yaşaması için, babanın kararı gerekli.
***
Baba işsiz, baba umutsuz, baba bir o kadar da çaresiz. "Çekin fişi" diyor. "2 çocuğuma bakamıyorum, buna nasıl bakacağım." "Çocuk yapın" diyen politikacıların, bu babaların yüzüne bakacak yüzü var! Cilalı sözlerin önü de kesilmez, arkası da... Fişi prize yeniden takarak bir çocuk kurtuluyor da, ya geridekiler?
***
Yanlış politika ve cahil söylemler, cehaletin topraklarında nice anne ve babayı çaresizliğe itekliyor. Bir yandan doğacak çocuğuna bile yaşam hakkı tanımayan babalar üretirken, öte yandan "para babaları" yaratıyor. Hastane odalarında "Fişi çekin ölsün" diye kaderine iteklenen bebekler, hastanelerin insafıyla yaşarken, uyuşturucu bataklığına dönen sokaklardaki çocukların yaşaması da, yetkililerinin insafına kalıyor. O çocuklar da, büyüdükleri zaman, bu insafsız düzenden intikamını alıyor.
***
Anne karnındaki çocukların yaşamasına izin vermeyen babaları üretenler, önce o babalara "bakabileceği kadar çocuk yapmayı" öğretsin. Ya da doğan her çocuğun sorumluluğunu üzerine alacak bir devlet baba sistemini üretsin. Ülkenin arka bahçelerine, her yıl kimbilir kaç çocuk gömülüyor!
***
Ne kadar gizlense de, acı gerçekler kendiliğinden tanımlanıyor. Çaresiz babaların gözlerinden bakıldığı zaman, bu ülkedeki uçurumlar, söylenenden daha derin görünüyor! Hayatın üst katlarında oturanlar görmek istemese de...