Nereden buldun mu, af mı?
Daha önce biz yazıp haber yapmıştık, 'Nereden buldun sorusu geliyor' diye. Geçen gün yeniden manşet oldu. Vergi ile ilgili gündem sürekli canlı. Mevcut sorunları yazmaya bile zaman bulamıyoruz. Sürekli değişiklikler yapılıyor. O kadar ki, işin uygulamacıları dahi değişiklikleri izlemekte zorlanıyorlar. Boyacı küpüne sokup çıkarır gibi vergi değişikliği yapılıyor. Yaptığın şeyin hele bir sonucunu gör. Yok, sonucunu görmeden yeniden değiştiriliyor. Değişiklikler uzun ve ciddi araştırmalara da dayanmıyor. Oysa vergi politikası kısa dönemde uygulanıp sonuç alınacak bir politika değildir. place-Para politikasına benzemez, kısa sürede sonuç vermez. Sık vergi değişiklikleri vergi gelirlerini artırmaz, aksine çok hata yapılmasına neden olur. Bu da insanların sık sık cezaya muhatap olması demektir. Olmadık şeyden dolayı sık sık cezaya muhatap olan insan ise usanır, rahatsız olur. İş yapacak insanlar ya devletle karşılaşmadan iş yapmaya çalışır ya da iş yapmaktan vazgeçer. Nedense insanların aklına istikrar deyince her türlü istikrar gelir de vergide istikrar gelmez. Oysa özellikle yatırımcı vergide istikrar ister. Vergi maliyetini hesaplayamayan yatırımcı yatırım yapmaz. Bir gün "Dürüst adama hesap sorulmaz" deyip, ertesi gün "Nereden buldun diye soralım" derseniz o işin ciddiyeti tartışılır. Hele bir de hem "Vergi güvenlik önlemi getireceğiz" deyip, hem vergi affı çıkarırsanız işin temelli suyu çıkar.
Açıkkapıbırakılmamalı Dikkat edilirse vergi güvenlik önlemleri hep arka kapısı açık bırakılarak getiriliyor, böylece uygulanamıyor. Ve bu önlemler hep kimin için çıkarıldığı konusunda doğruluk derecesi bilinen veya bilinmeyen dedikodulu bir afla birlikte geliyor. Bu aflar sonucunda kuralları aptalların uyacağı şeyler olarak gören bir toplum ortaya çıkıyor. İnsanların çoğu "Nasıl olsa bir gün af çıkar" diyerek, vergi kaçırmaktan çekinmiyor. Dün 1 milyarlık sahte fatura çetesi haberini okudunuz. Önlem açık kapı bırakmamalı, kuralları deleni de kim olursa olsun affetmemeli. Afların mimarları nasıl insanlar olurlarsa olsunlar yaptıkları aflarla anılıyorlar. Örneğin, Rahşan Hanım'ın sanatçı kişiliğinden hiç bahsedilmiyor. Hemen her gün Rahşan Hanım affından çıkıp yeniden suç işleyenlerle anılıyor. Tarih hak yiyeni de, yenmesine vesile olanı da affetmiyor.